Kardeşlik rüzgarları altında oynanan 90 dakika beklediğim gibi yine kardeşçe bitti..
Avrupa yolundaki rakiplerimiz Trabzonspor ve Beşiktaş'ın galibiyetle kapattıkları haftadan ise sadece 1 puan çıkarabilmiş olmak pek iyi olmadı bizim açımızdan..
Maça gidemediğim ve de yayın olmadığı için sadece 3 dakikalık görüntülere göre yorum yapmak da pek sağlıklı değil..
Zaten yapmaya kalksam da ne söyleyebilirim ki..
İyi bir gelişme olarak pozisyon vermemişiz..
Golü bulabilecek pozisyonlara girmemize rağmen oyuncularımızda Fenerbahçe maçının yarattığı tahribattan olsa gerek bir konsantre olamama durumu sezdim..
İlk yarıda İbrahim Öztürk'ün savunmadan çıkarken Turgay'a gönderdiği ara pası sonucu bu oyuncunun Serkan ile birebirde kaldığı pozisyonu harcamasının başka bir açıklaması olamaz zaten..
Ya da Batalla'nın altı pastan topu cılız bir vuruşla Serkan'a teslim etmesinin..
Tabi Volkan'ın direğin içinden dönen topunda kardeşin şansı biraz yaver gitmiş..
Ama burda Volkan Şen kardeşimizin benciliğinin de payı büyük.
Ben bu oyuncunun maça damga vuracağını falan düşünüyordum bugün, hatta maç yazımda da Volkan Şen'in geçen yıl attığı gol sonrası çekilmiş olan bir fotoğrafını kullandım..
(Gerçi o fotoğraftan önce Yılmaz Özlem'in küme düştüğümüz yıl bizi yendikleri maçtaki sevincini aradım epey ama bulamayınca bari bizim kardeşe kıydığımız maçtan bir kare paylaşayım istedim, artık ne biçim bir sadistlikse benimkisi :) )
Neyse artık önümüzdeki maçlara bakmak zorundayız..
Arda arda kupada önce Fenerbahçe, ligde Trabzon ve ardından yine Saraçoğlu'nda Fenerbahçe karşısına çıkacağız..
Bu üç maçı minimum kayıp ile atlattığımız taktirde önümüz gerçekten çok açık..
Bursa'da Sivas-Denizli-Manisa İstanbul'da da Kasımpaşa ve İstanbul Bld ve deplasmanda Diyarbakırspor ile oynayacağız.
Bu 6 maçta 6'da 5 bile yapsak Avrupa hedefine oldukça yakınlaşmış olacağız..
Ne diyelim bu yolun sonu Avrupa olur İn-Şal-Lah..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder