02 Ekim, 2011

Kafa



Aslında bu blogu ilk açtığımda Bursaspor kadar Ankaragücü'nü de yazmayı düşünüyordum.
Ama takım Gökçekgiller'e satılınca bir anda hevesim kaçtı benim de.

Sonra yine ara ara bahsettim yazılarımda Ankaragücü'nden ama bir kaç kendini bilmez salak saçma yorumlar bırakınca onu da yapmaz olmuştum son zamanlarda.

Ankaragücü şaşalı transferleri yaparken bu Gökçekcik'e fazla güvenmeyin, bu adam en nihayetinde bir memur çocuğu. Bu kadar parası varsa zaten temiz değildir dediğimde beni çekememezlikle suçlamıştı bazı arkadaşlar.

Gün oldu devran döndü Gökçekgiller takımın anasını ağlatıp kaçtı, takımın da hali ortada. Herkes tarafından küme düşmenin en büyük adayı olarak gösteriliyor.

Aslında kadro kalitesi olarak çok da kötü sayılmazlar fakat sorun kafalarda. Şuan takımda kalan oyuncuların büyük çoğunluğu kendilerine takım bulamadıkları için oradalar. Hemen hemen hepsinin de kafasında bir an önce kaçıp gitmek var. Bunun için de "sade ve sadece" kendilerini pazarlama amacıyla futbol oynuyorlar. Takımı falan düşünen yok.
Hiç mi istisna yok derseniz tabi ki var.
Ama isimleri saymaya kalksak bir elin parmakları etmiyor kesinlikle. Biraz Hürriyet, biraz Rajnoch, biraz da Uğur Uçar..

Ankaragücü'nün bu oyuncu topluluğu ile yola devam etmekten başka çaresi olmadığından takımlarına sahip çıkıp, sıkı sıkı kenetlenmeleri gerekiyor. Öyle hoca göndermekle, 1-2 oyuncuyu kadro dışı bırakmakla olmaz bu işler.
Öncelikle takımın profesyonel bir psikolojik desteğe ihtiyacı var. 
Haydi Ankaragüçlü.
Çok geç olmadan kafayı kullanmaya başlamak gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder