01 Ekim, 2011

Bursaspor:4 Gençlerbirliği:0


Ardı ardına alınan iki mağlubiyetten sonra bu maç çok önemliydi.
Tribünlerin boş olacağı herkes tarafından biliniyordu, hiç kimse yanılmadı. Maçtan önceki yazımda 10 bin olamayız demiştim, yanılmadığım için ilk defa bu kadar üzüldüm..

Bunun sebeplerini saymaya kalksak işin içinden çıkamayız.
Ama fazla derinlere inmeden 1-2 madde sıralayabiliriz.


Ay sonu, mesai günü, sağanak yağışlı hava, BJK maçının yarattığı tahribatın izlerinin Sivas maçı ile de daha da derinleştirilmesi.

Maça dönecek olursak oyununa bir motivasyonla başladık. Futbolcuların ne kadar iştahlı oldukları, kötü gidişe dur demek için sahaya çıktıkları her halllerinden belliydi.
İlk ciddi tehlike Gençlerbirliği tarafından yaratılıp Mununga'nın kafası direkten dönünce bir anda ufak çaplı bir "Ne Oluyoruz" şoku yaşadı herkes.
Bu şaşkınlığı üzerimizden atmamız 7-8 dakika kadar sürdü. Bu süre zarfında Gençler Soner ile 3-4 duran top kullandı hepsinde de etkili olmayı başardılar.
Bu dakikalarda tabelada geriye düşmemiz ise bizim için büyük bir şanstı. Kalemizde bir gol görsek maç çok başka bir şekle bürünebilir, skor çok farklı olabilirdi.

Golü bulana kadar ilk yarı bizim kontrolümüzde gibi gözükse de kontra ataklarla Gençlerbirliği sürekli gol girişimlerinde bulunan taraf oldu.
Üretkenlik sağlayamamızda  en büyük sorumlusu ise kendisinden (inatla) çok şeyler beklenen İnsua'nın sahada hayaletten farksız halleriydi.
Bir insan ancak bu kadar gamsız olabilir herhalde, kendisini büyük bir heyecanla izlemeye devam ediyorum..

Aradığımız golü ise ilk devrenin son anlarında Ozan İpek'in anılarımızı canlandıran kafasıyla bulduk.
Şampiyonluk senemizde bu arka direk gollerini Ozan'dan sık sık izleme şansımız olmuştu.
Tabi o zamanlar sağ kanadımızı emanet ettiğimiz Volkan Şen pas verme yetisini henüz kaybetmemişti.

İkinci yarının ilk 15-20 dakikalık zaman diliminde de bizim basit hatalarımız sonucu Gençlerbirliği zaman zaman pozisyonlar bulsa da değerlendiremediler.
Ama yine de Batalla oyuna girip maçı koparana kadar herkesin üzerinde tedirginlik hakimdi.
Neyse ki süper bücür imdadımıza yetişti de herkesin derin derin nefeslenebilmesini sağladı.
Oyuda kaldığı kısa zaman diliminde büyük işler yapan Pablo maçın adamı olmayı başardı.
Rakibin temposunun düştüğü anlarda diri bir Batalla çok daha etkili oluyor bu akşam bunu daha net görmüş olduk.
Şampiyon olduğumuz sezonda da Batalla'yı Ertuğrul Sağlam bu şekilde kullanıyordu aslında.
İleri ucun ikilisindeki ilk tercihleri hep Sercan-Turgay oluyordu.
Bu sene de sahaların ağırlaşacağı günlere yaklaşırken Batalla'yı süper yedeklik mertebesine yükseltip 4-4-2'ye geçiş yapabiliriz.
En azından denemekten fayda var.

Hayal Kırıklığı:
Zeminden çok fazla etkilenen Sestak. Tribünlerdeki doluluk oranı.

Maçın Hareketleri:
Dakikalar 44'ü gösterdiğinde Ozan İpek'in uçarak attığı golle takımı öne geçirmesi.
Serdar Aziz'in koluna taktığı bant ile gönüllerdeki yerini pekiştirmesi.
Mahallemizin çocuğu Okan Deniz'in profesyonel kariyerine ilk adımını atması.

Maçın Adamı:
Üç asistlik performansıyla Pablo Martin Batalla.

Maçın Kırılma Anları:
Mununga'nın direkten dönen topu, Insua'nın oyundan çıkması.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder