06 Ekim, 2010

Utanıyorum (!)

Rıza Çalımbay'ın istifasının ardından Bülent Uygun'un Eskişehirspor'un başına geçeceği hakkında çıkan söylentilere hiç bir zaman inanmak istemedim..



Hatta hafta sonu oynanan Buca-Eskişehirspor maçından önce anlaşmanın yapıldığı yazılıp çizilince yine basın "mideden sallıyor" diye düşünüp bol bol saydırdım bu haberleri yapanlara..
O kadar dürüstük, mertlik, delikanlılık naraları atıyor bu adam, göz göre göre böyle bir şerefsizlik yapmaz dedim hep kendi kendime.

Önce salak saçma bahaneler üretip Buca'yı yarı yolda bıraktı..Şimdi ise Eskişehir'in başına geçeceğini açıkladı bizim Asker Bülent..
Kulaklarımla duymasan hayatta inanmazdım (!)


Ne biçim bir memlekette yaşıyoruz arkadaş.

Önce Beşiktaşlı'lık duruşunu ağzından düşürmeyen büyük başkan Yıldırım Demirören Mustafa Denizli ile uzattığı sözleşmenin mürekkebi kurumadan Alman Schuster ile anlaşıyor gizli saklı.
Bir ay boyunca "Hocamızın arkasındayız" diyip basına söylemediğini bırakmıyor, sonra bir oldu bitti ile Mustafa Hocayı gönderip Schuster'i takımın başına getiriveriyor..


Ardından bizim mahalle delikanlısı Ümit Özat altında çalıştığı Lemerre'nin kuyusunu kazıyor, Ankaragücü'nün başında hükümadarlığı ilan ediyor.


Çok geçmeden bu kez bir başka büyük başkan Aziz Yıldırım basına bir sürü ağır ithamlarda bulunarak hocalarının sözleşmesinin sürdüğünü tekrar işbaşı yapacağını söylüyor.
Bu açıklamanın da üzerinden 3 gün bile geçmeden Alman Dahisi Daum'u yönetimin yalakalığını yapan Aykut Kocaman çeşitli Bizans oyunlarıyla göndertip kendisi takımın tek sorumlusu oluyor.

Son 3 ay içinde yaşanan bu olaylar yüzünden futboldan soğumamı geçtim Türk'lüğümden bile utanır oldum arkadaş.
Ne şerefsiz bir milletmişiz biz böyle.

Yalan dolan, fitne fesat.
Hiç eksik olmuyor.

2 yorum:

  1. m.denizli örneği bu diğer örneklerin yanında olmamış, mustafa hoca'nın sağlık sorunları nedeniyle görevi isteyerek bıraktığı zaten belli. ayrıca son derece düzgün ve dostça ayrıldı kulüpten, demirören'in yaptığı tek adam gibi iş m.denizli'yi takıma getirdiği ve yollarını ayırdığı zamanı çok isabetli seçmesi... tabi onu da onun yaptığı tartışılır...

    YanıtlaSil
  2. Valla hocam bana pek inandırıcı gelmedi o Mustafa Denizli senaryoları..
    Diğer 3 olayda da benzer şeyler yazıldı çizildi zaten..Şahsen benim aklıma yatmadı hiç biri..

    Demirören'in doğru ya da yanlış yaptığı işler de beni pek ilgilendirmiyor ama "etiklik kavramı"nın kararlarında rol oynamadığı çok açık..

    YanıtlaSil