04 Aralık, 2010

15. Hafta Rakibimiz: Beşiktaş



Beşiktaş sezon başından beri sakatlıklarla boğuşmaya devam ediyor.
Herkes şanssızlıktan bahsediyor ama bu kadar sakatın aynı anda verilmesinin sadece şansla izahı olamaz.
Olmamalı da bence.
Kaldı ki bu sakatlıkların çok azı darbeye bağlı gelişmiş. Adele sakatlıklarının en büyük sorumlusu futbolcuların kendisi olur çoğunlukla.
Ya kendisine bakmaz, ya da iyi ısınmaz.
Eğer bir takımın yarıdan fazlası bu tip sakatlıklar yaşıyorsa da önce o takımın ne kadar doğru çalıştığına bakılmalıdır. Şanssızlık diyip işin içinden çıkmak en kolayı tabi.
Sonra "Bursaspor çok ballı takım, sakatlanmıyor futbolcuları" falan diyor millet ama kimsenin aklına Ertuğrul Sağlam'ın Spor Akademisi mezunu olduğu, yüksek lisansını da "Futbolcu Sakatlıkları" üzerine yapmış olduğu gelmiyor niyeyse..

Neyse Beşiktaş'a dönecek olursak kalede CSKA maçını iyi ısınmadığı için tamamlayamayan Cenk Gönen bize karşı sahada olacakmış bir aksilik olmazsa.
Kendisini çok beğenirim, 14 yaşından beri de takip ederim. 88 jenerasyonunun ilk milli takım kalecisidir, eski kulübü Göztepe ile de ilk A takım maçına 16 yaşında şimdiki takımı Beşiktaş'a karşı oynamıştı yanlış hatırlamıyorsam.

Savunmaların sağ kanadında Hibert ısrarı sürüyor, savunması kötü, hücuma çıkışları iyi ama final pasları kötü olan bir oyuncu. Kısacası Sabri'nin ne yaptğını bilen hali diyebiliriz onun için.
Solda ise İsmail, İbrahim ikilisinden birini tercih edecek Schuster bu isim de büyük ihtimal İbrahim olacaktır. İsmail'in haftada 3 maçı kaldırabilecek yeterliliği yok çünkü, hele yağmur falan da yağarsa İsmail tamamlayamaz maçı, illa atar alt-üst bir adelesi.
Tandemde son haftalarda Ersan-Toraman ikilisi terci ediliyor. Sezona Zapo-Toraman ile başladılar ama iki 1.80'lik stoperle bu ligde mücadele etmek biraz zor. Ersan'ın Zapo'ya tercih edilmesinin başka bir izahı olamaz çünkü.

Ortasahada sakatlar iyileşince Necip ilk kulübeye çekilen isim oldu. Marco-Ernst-Guti gibi yaş ortalaması 33 olan oyuncular da dakikalar 60-70'i bulunca düşüyorlar oyundan, yarın aralarına Necip ile bir gençlik aşısı enjekte edilmezse maç beklediğimizden kolay geçebilir. Tabi burda Ertuğrul hocanın o bölgedeki tercihleri de çok önemli. Umarım Şampiyonlar ligi maçlarında olduğu gibi;
-----Svensson
Ergiç--------Insua

Gibi bir dizilişle çıkmayız sahaya. Insua her ne kadar Kayseri maçında bizi öne geçiren golü atmış olsa da temposu yüksek maçlarda çok yetersiz kalıyor. Takımın en çok koşan oyuncusu olarak istatisliklerde kendine yer bulsa da top kazanmadan maçı bitiriyor ilginç bir şekilde.

Geçen yıl bu tarz zorluk derecesi yüksek maçlarda Insua yerine kullanılan Bekir Ozan çok daha yararlı oluyordu. Hücuma katkısı çok fazla olmasa da çok daha fazla top kapıyordu.O top kaptıkça da biz daha fazla hücum şansı yakalıyorduk.

Beşiktaş'ın hücum hattına baktığımzda ellerinde çok fazla alternatiflerinin olduğu söylenemez.
Schuster Tekke'yi affeder mi, Hilbert gibi İsmail gibi kanat hücumcuları savunmada değil de daha önde kullanır mı bilemem. Ama durumları maç saati belli olacak denilen Tabata ve Nobre'de yarın oynayacak seviyeye gelmezse elinde sadece Holosko ve Ali Kuçik kalıyor öndeki 3'lüde oynatabileceği.

Beşiktaş'ın muhtemel 11'i:
Football Fans Know Better

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder