21 Aralık, 2010

Gençlerbirliği:1 Bursasporumuz:5


Mutlaka kazanmamız gereken bir maça ne istediğimizi ortaya koyarak başladık. Gole ilk kez henüz dakikalar 5'i göstermeden, bir duran top organizasyonunda Serdar Aziz'in kafasıyla yaklaştık. Serdar kısa olmasına rağmen iyi zıplayabildiği için maç boyunca yüksek toplarda özellikle hücumda etkili oldu ama kafa vuruşunda henüz acemi olduğundan bu pozsiyonlardan sonuç alamadık.

Aradığımız golü Sercan'ın ayağından hiç beklemediğimiz bir şekilde bulduk. Sercan'ın ortas ahadan alıp 40-50 metrelik driblinglerine çok şahit olduk ama hiç birinin sonu bu maçtaki gibi güzel bitmemişti. David Villalar'dan Fernando Torresler'den görmeye alıştığımız plaseleri Sercan'dan görmek gerçekten çok keyifliydi.

Golden sonra ise futbolcularımız anlamsızca tempoyu düşürdüler ve tam içimizden "Bir tane attık, şimdi yatarız bu golün üstüne" diye düşündüğümüz dakikalarda Soner hepimizi uykudan uyandıran golü attı ve takımını beraberliğe taşıyan isim oldu. Savunma arkasına koşusu, topla buluşmadan önce kafasını kaldırıp kaleye bakması, çok çabuk karar verip İvankov'un üstünden topu filelere göstermesi gerçekten büyük bir alkışı haketti. Ama yenilen golde Soner'i kaçıran Serdar'ın ve top daha Soner'e gelmeden kendini yere çok çabuk bırakan İvankov'un hatalarını göz ardı etmemek gerek.

Yediğimiz şok golünün hemen 2 dakika sonrasında Ozan'ın ayağından tekrar öne geçmeyi başarmış olmamız ise maçın ibresinin tekrar bizim lehimize dönmesini sağlayan en büyük etmenlerden biriydi. İlk yarı bitmeden Batalla-Sercan ortaklığından bulduğumuz gol ise Gençlerbirliği takımının hayallerinin büyük ölçüde tükenmesine sebep oldu. Hele rakibin ikinci yarının hemen başında yanılmıyorsam Oktay Delibalta'nın ayağından kaçırdığı golün hemen ardından Turgay'ın ayağından bulduğumuz 4.gol maçın tamamen kopmasına sebep oldu. Bu golden sonra iki takımda rölantiye döktü işi ve son dakikada Nunez'in sayısına kadar da herhangi bir pozisyon yaşanmadı.

Devreyi 5 gollü zaferle kapatmamız psikolojik olarak büyük bir güç kazandırdı futbolcularımıza. Maçtan önceki yazımda da belirttiğim gibi bizim için Şampiyonlar Ligi'nde büyük yara alan özgüvenimizi geri kazanmamız şu aşamada çok daha önemliydi. Bazı kesimler "hala" sindirmek istemese de bu yarışın içinde 2. yarı ile birlikte daha güçlü bir Bursaspor olacağı aşikar.
Önümüzde Karşıyaka maçı var, ondan sonra tatil.
Haydi son bir nefes çocuklar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder