23 Eylül, 2011

Bursaspor:1 Beşiktaş JK: 2



Skor yazarlığı yapmak bana göre bir olay değil..

O yüzden maçın 85 dakikalık bölümünden bahsedeceğim yazımda..

Maça her iki takım da kontrollü başladı. Dengeyi bozan ise tam Ankaragücü diye bağırmaya hazırlandığımız dakikada Bangura ile bulduğumuz gol oldu. Golün sahibi İbrahim mi Bangura mı tartışılır ya neyse..

Maçın 6 dakikasında bir denge bozan Bangura hiç bir şey yokkken gördüğü kırmızı kartla dengeleri alt üst eden isim oldu..Oysa tam farkı açıp, maçı koparacak pozisyonları da bulmaya başlamıştık o dakikalarda.

Kırmızı kart pozisyonu ile ilgili yorum yapmak yersiz. Oyuncu hangi dilce nasıl bir küfür etti bilemeyiz. Ama tek gerçek şu ki sahada terlerinin son damlasına kadar mücadele eden Bursasporlu futbolcuların emeğini birisi tecavüz etti. Çok net..Çalmak falan hafif kaçar..

Bangura oyun dışında kaldığında herkes Beşiktaş'ın haldır haldır saldıracağını, ortalığı duman edeceğini falan düşünüyordu fakat olay hiç de öyle olmadı. Orta sahada Adem-N'diaye ikilisi öyle bir mücadele örneği ortaya koydular ki rakip bırakın orta saha hakimiyetini kazanmayı tehlike bölgesine bile giremedi.
Kırmızı karttan sonra Batalla ile Turgay da yer değiştirdiler. Bizim takımın yıllardan beri süre gelen alışkanlığı savunmadan hep uzun toplarla çıkıyoruz.
Bu uzun topları da ileride kovalama işini 2 maçtır Bangura-Batalla ikilisi az çok yapmaya çalışıyorlardı ama Bangura gidince Batalla'nın o fizikle önde tek başına rakip stoperlerle boğuşabilme ihtimali olmadığından Turgay santrfora, Batalla da onun yerine sağ kanada geçti.
Ricardo Carvalhal da bu hamleye karşılık olarrak Egemen'i çıkarıp İsmail Köybaşı'nı savunmanın soluna çekti.

Kanatlardaki Basser-Vederson ikilisi de hatasız oynayınca ilk yarının sonlarına hızlı çıkışlarla pozisyonlarlar üretmeye başladık. O fırsatlardan birinden gol çıkarmamız işten bile değildi hatta Turgay'ın direkten dışarıya çıkan topunda stadın yarısı gol diye ayağa fırladı.

Devre arasında Ertuğrul Sağlam'dan bir değişiklik bekliyordum, oyun dışında kalacak isim Batalla olacaktı..Tamam, bunda hepimiz hem fikiriz.
Buraya kadar hiç bir sorun yok..
Fakat yerine girecek isim Tagoe olmamalıydı.
Tagoe resmen 9 kişi oynattı takımı. Ama herifin de yapacak bir şeyi yok, onu transfer edenler nasıl bir oyun karakterine sahip olduğunu bilmesi gerekir.
Tagoe rakip stoperlerin yanına bile yaklaşmadı.
Hal böyle olunca savunmadan çıkarılan her uzun top duvara çarpıp geri döndü.
Takım hücuma çıkamadı.
Kendi yarı alanına hapsolmak zorunda kaldı.
Kimse yanlış anlamasın bizi kodese tıkan rakip falan değil kendimiz olduk.
Kendi ipimizi de kendimiz çektik.

Bir takım koskoca bir yarıyı kendi yarı alanında pozisyon vermeden bitiriyorsa bu karşısında rakibin yetersizliğindendir.
Bunun başka bir açıklaması olamaz.

Maçın kırılma anı 80.dakikada Quaresma'nın gördüğü kırmızı kart oldu.
Herifin kartından sonra tribünler öyle bir gaza geldi ki gözlerime inanamadım..

Sanki maç bitmiş, şampiyon olmuşuz..Tribünlerin bu enerjisi takıma da geçti ve önde basmaya başladık..Oysa hiç gerek yoktu böyle fantezilere..
Maç üç gün üç gece oynansa Beşiktaş'ın bize gol atacağı yoktu..
Maç zaten bizimdi..

Düşünün 40 dakika pres yapmayan Tagoe bile galeyana geldi, adam bir kere pres yapmaya tenezzül etti. O presin sonuncunda BJK faul kazandı. Faulun sebep olduğu serbest vuruştan ise Beşiktaş'ın golü geldi.
Hiç kimse böyle bir şeyi beklemiyordu. Quaresma çıkınca biz galibiyeti kutlamıştık bile..
Herkesin üzerinde bir anda ölü toprağı serpildi.
Devamında gelen mağlubiyet golü hiç kimsenin umurunda olmadı.
Düşünün Turgay orta yaparken İsmail'e pres yapmadı, Vederson yanındaki Holosko'yu kovalamadı.Carson dondu, kaldı hamle yapamadı.
Bunlar olacak şeyler değil.

Sonuç olarak aylar sonra takımı canlı canlı izleyip, o heyecanı yaşamak keyifliydi.
Bir de 3 puan bizim hanemize yazılsa dünyalar benim olurdu.
Ama yapacak bir şey yok bu saatten sonra.
Önümüzdeki maçlara bakıyoruz.
Güzel günler bizi bekliyor.

Hayal Kırıklığı:
Ertuğrul Sağlam'ın kulübeden saha içine katkıları.

Maçın Hareketi:
21. Dakikada Turgay'ın altı pastan topa dönerek vurma denemesi. 


Maçın Adamı:
Gollerdeki asistleriyle İsmail Köybaşı.

Maçın Kırılma Anları:
Bangura ve Quaresmanın kırmızı kart pozisyonları.
Her iki kartın da oyunun seyrine büyük etkisi oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder