29 Haziran, 2010

Haydi Bismillah..


Dün itibariyle takımımız yeni sezon hazırlıklarına başladı. Sayın futbol şube sorumlumuz Mesut Mestan defalarca anlaştığımz oyuncular var, hepsi 28 hazirandaki sezon açılışına gelecekler dedi durdu ama A2 takım futbolcularını  haricinde gelen olmadı maalesef.Gitti-gidecek denilen Veli Acar'ın ise antremana çıkmış olması da günün hayal kırıklıklarının en büyüğüydü.

Yeni sezon öncesi bugün itibari ile bir gelen giden listesi yapmak gerekirse:

Gelenler:
Harun Tekin: 1989, Güngören Belediyespor, kaleci.
Federico Insua: 1980, Boca Juniors, ofansif ortasaha, sol açık.
Gökçek Vederson: 1981, Fenerbahçe, sol bek, ortasahanın solu.
Emre Pehlivan: 1993,  Bursaspor A2, ofansif ortasaha, ortasahanın solu.
Geçtiğimiz sezon kampa katılıp müthiş tekniği ile herkesi kendine hayran bırakmıştı.17 yaş altı milli takımında ayağı kırılması her ne kadar onun için felaket bir durum gibi görünse de boş zamanlarında fiziğini geliştirmeye zamanının kalmış olması en büyük şansı olmuş gibi gözüküyor oyuncunun.
İlhan Depe: 1992, Bursaspor A2.
Ortasahanın her iki kanadında oynayabiliyor, en önemli handikapı cılız fiziği.
Anıl Sarak: 1991, Bursaspor A2, stoper.
Geçtiğimiz sezon da yaz kampına katılmasına rağmen pek de umut vermemişti, stoper transferinin yapılamaması Anıl'ın en büyük şansı olmuş anlaşılan, ayrıca boyu da 1.90 civarı.
Sercan Şen: 1994, Bursaspor A2, kaleci.
12 yaşında Göztepe'den transfer edilidiğinde İzmir'de bulunduğumdan dolayı yerel gazete ve televizyonlarda kopan fırtınalara bizzat şahit olmuştum, yıllardır merakla beklediğim bir isim, videolarda ortalama bir kaleciye göre boyu biraz kısa gibi geldi gözüme.
Abdulmuttalip Altın: 1991, oyunun her iki yönünü de oynayabilen ortasaha, fiziği gelen gençler arasında en iyi olan, dolayısıyla da herkesin gözü onda.
Ramazan Sal: 1985, stoper, defansif ortasaha. Giresunspor, geçen yaz kampının yıldızlarından olmasına rağmen sezonun ilk yarısında şans bulamadığı için Giresun'a kiralık gönderilmişti, gösterdiği üst düzey performansın ödülü olarak kendisine tekrardan bir şans verildi.

Gidenler:
Yenal Tuncer (Antalyaspor, kiralık verildi)
Tuna Üzümcü (Antalyaspor, sözleşmesi bitti)
Leonardo İglesias (opsiyon hakkı kullanılmadı)
Ceyhun Demircan (geçtiğimiz sezon takımın 3.kalecisiydi, kiralık verilecek)
İsa Bağcı (kiralık verileceği söyleniyor)
Gökhan Vuran (sadece şampiyonluk kutlamasında gördük bu oyuncuyu, kendisine kulüp bulması söylenmiş)

26 Haziran, 2010

Bursaspor 2010/2011

# 1
Football Fans Know Better

# 2
Football Fans Know Better

# 3
Football Fans Know Better

#1 Turkcell Süperlig'ini şampiyon olarak tamamladı geçtiğimiz sezon, #2 de Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe (kupa) deplasmanlarında kullanıldı.

#1'i as kadro olarak düşündüğümüzde bunların dışında Pablo Batalla 17 maçta oyuna direkt başlayıp 9 kez de sonradan dahil olmuş.
Tomas Zapotocny'nin 11'de başladığı maç sayısı 19 (16'sı sezonun ilk yarısında).
Bekir Ozan ise 14 kez kulübede başlayıp sonradan görev almış, 6 maça 11'de şans bulmuş.
91 doğumlu İsmail Haktan Odabaşı ise ilk olarak liderliği ele geçirdiğimiz Kasımpaşa maçınının son 15 dakikasında kendini gösterme fırsatı buldu ve sezon sonuna kadar 7 maçın son dakikalarında takıma dinanizm katması için Ertuğrul Sağlam tarafından sahaya gönderildi.
Yani Ertuğrul Sağlam'ın Bursaspor'u şampiyon tamamladığı sezonda, bu yükün altına giren oyuncu sayısı sadece 15. Kadronun ne derece alternatifsiz olduğu da açıkça görülebiliyor.

Bu yıl ise çok farklı olacak, paramız da var, hedefler de büyük. Transferin bu kadar gecikmesinin en temel nedeni de takım içindeki taşları yerinden oynatmamak için sarfedilen çaba.
Üç kulvarda birden mücadele edeceğiz, o yüzden de bunu kaldırabilecek alternatifli bir kadro kurmamız şart.
Aksi taktirde rezil oluruz vallaha Şampiyonlar liginde.

Acımıyor adamlar, bunun da canlı şahidi Ertuğrul hocamız.
Serdar Kurtuluş, Mehmet Sedef, Serdar Özkan gibi üç 20'likle, hücum nedir bilmeyen Koray Avcı-Eduard Cisse, savunmanın "S"sini yapamayan Bobo-Delgado gibi adamlara güvenerek Anfield Road'a çıkarsan 8 de yersin 9 da.

Yeni sezon planlaması yapılırken bu geçmişteki ibretlik hezimetten kesinlikle dersler çıkarıyordur Ertuğrul Sağlam, hatalarından ders çıkarabilmesi en büyük artısı zaten hocanın.
O yüzden de önümüzdeki sezon planlamasını çoktan yapmıştır bile.

Gelenlere ilave olarak dört transfer daha yapılacağını açıkladı kendisi, bu isimler de muhtemelen  #3 'teki soru işaretlerinin yerine düşünülüyordur.
Serdar Aziz ve de Ramazan Sal'ın sezon başı kampında verdiği ışıklara göre savunmanın göbeği belki 1 yabancı stoper alınarak geçiştirilebilir, bu durumda da ortasahanın sağına Volkan Şen'in alternatifi olarak bir isim kadroya katılabilir.
Ya da Basel'de olduğu gibi İvan Ergiç gerek duyulduğunda burada kullanılabilir.
Ama Ali Tandoğan'a mutlaka bir alternatif gerekiyor.Ne kadar formda olursa olsun adamın da yaşı 33-34 oldu, üç kulvarda birden bu oyuncudan aynı randımanı almak pek de mümkün olmayacaktır.

#3'teki soru işaretlerine yapılabilecek takviyeler için benim şahsi görüşlerim:
İlki Ali Tandoğan'a alternatif bir isim küme düşen Siena'nın zıpkın delikanlısı eski Romalı Aleandro Rosi.
23 yaşındaki bir İtalyan'ı ülkemize getirmek zor olacaktır ama Şampiyonlar Ligi kozu kullanılabilir.

Savunmanın ortasına ise Mourinho'nun İnter'den afaroz ettiği Nelson Rivas, o da satış listesinde zaten.
Arzu edildiği taktirde bonservis bedeli ödemeden çok rahat takıma katılabilir, çok da yararlı olur, taş gibi bir stoperdir.

Santrafor'a aday belirlemeye gerek yok, görüşülen isimler medyaya yansımış durumda zaten.
Favori Mauro Boselli.
Plase Kris Boyd.

24 Haziran, 2010

Logo Sorunsalı




Bir gün önce UEFA'nın resmi sitesinda logomuzu yanlış kullandıkları için mail bombardımanına tutmuştuk, adamlar da strese kapılıp Beşiktaş'ın logosunu değiştirmişler. :)
Tabi sonra kulüplerden resmi yazılar gönderilince logo sorunu çözüme kavuştu.

Resmi sitemizde de tekrardan logo açıklaması yapıldı.
İşte o açıklamada paylaşılan orjinal logonun linki:
http://www.bursaspor.org.tr/logo.png

18 Haziran, 2010

Hayırlı Olsun // Federico Insua


Bugün yarın derken Federico Insua gelmiş sonunda kutsal topraklara ve de imzasını atmış.


Takıma ne kadar gerekli olduğu 40 gün 40 gece tartışılır aslında bu adamın, ilk başlarda benimde pek içime sinmiyordu ama o kutsal formanın altında bir başka göründü adam gözüme.Üstüne bir de Bursaspor TV'deki videolarını izleyince dedim "budur".

Insua Arjantin'in 1.sınıf ile 2.sınıf 10 numaralarının arasına sıkışmış bir adamdır.
İlk çıkış yaptığı zamanlarda herkes ondan çok şeyler beklemesine rağmen bir türlü devamlılığı sağlayamadığı için gittiği hiç bir kulüpte dikiş tutturamamıştır.
Sanırım Bursaspor da Insua'nın tekrardan kendini ispatlaması için son şansı.Burda da hayal kırıklığı yaratırsa gitsin Arap liglerine de para kazansın bari.

Insua'nın 10 numara haricinde ortasahanın diğer ofansif bölgelerinde de oynayabilmesi Ertuğrul Sağlam için büyük bir tercih nedeni olmuştur bana göre.Mesela elimizdeki Pablo Batalla kesinlikle kanatlarda oynayamaz bizim ligde. Temposu ve de dayanıklılığı çok düşük bir adamdır, driblingi falan da çok iyi değildir.
Ama çok zekidir, topu istediği zaman istediği yere atabilir, plaseleri mükemmeldir ama sert şut atamaz.

Insua'yı Batalla'dan ayıran en büyük özelliği de zaten dribling yapabilmesi, hızı ve hızlanması, mesefa tanımaksızın vurduğu sert şutlardır.
Gerçi son zamanlarda adamın dayanıklılığı kaybettiği söylense de iyi bir sezon başı kampından sonra eski fiziksel formuna kavuşması çok zor olmayacaktır.(en azından biz öyle umut ediyoruz)

Uefa'nın resmi sitesinde yer alan Insua haberi:
http://www.uefa.com/uefachampionsleague/news/newsid=1499122.html?cid=PULSE_TW

Bursaspor TV'deki gol-asist videosu:
http://www.bursasportv.com/index/video/vid/4284/Iste_Insua

Bursaspor TV imza anı:
http://www.bursasportv.com/index/video/vid/4293/Insua_Timsah_Oldu

16 Haziran, 2010

Biz Çok Biliyoruz..



Şampiyonlar Ligi yarı finali oynanıyor, hiç bir baltaya sap olamayan teknik direktörümüzün teki Barcelona ile bir yılda 6 kupa kazanarak rekor üstüne rekor kıran Guardiola'yı eleştiriyor.
Neymiş efendim, İbrahimoviç oyundan çıkar mıymış, bütün maç hayalet gibi gezse de 90 dakika sahada kalması gerekiyormuş, ortasahadan bir eleman çıkarıp Guardiola'nın doldur boşalta dönmesi gerekiyormuş.
İbrahimoviç'in boyu uzunmuş çünkü, İniesta'nın şişireceği topları onun indirmesi gerekiyormuşmuşmuşmuş.

Ligimizin yayıncı kuruluşunun müdavimlerinden, aynı zamanda da ligden takım düşürme rekortmeni hocanın teki de uzatılan mikrofona bombayı patlatıyor: "Schuster gelse Pro-Lisans sınavından geçemez"mişmişmiş..Onlar Türk antrenörler olarak hepsinden iyilermiş, Real Madrid'i herkes şampiyon yaparmış.
Aynı adamın bir buçuk sene önce Bursaspor'dan yollanırken "vallahi de billahi de ben gidersem bu takım küme düşer"gibi yemin-beddua karışımı bir söz söylediğini, aynı takımın o sezon son haftaya kadar UEFA kupasını gitmek için fırsat kovaladığını, ertesi sene ise Şampiyon olduğunu belirtmeden geçmek olmaz.

Sonra Dünya kupasına bakıyoruz, devletimin televizyonunun üstün zekalı futbol yorumcusu Gana'lı futbolcuların düşünemediğini anlatıyor maç boyu, inceden inceden ırkçılık yapıp adamları gerizekalılıkla suçluyor.
Yine aynı şekilde bir gün Antiç'i eleştiriyor, ertesi gün Morten Olsen'i..Neymiş efendim Zigiç-Bendtner oyundan çıkar mıymış, iki hocanın da doldur-boşalta dönüp bu oyunculara ortasahadan top şişirmeleri gerekiyormuş, ama iki hoca da bunları düşünemiyormuş.

Slovakya-Yeni Zellanda maçına bakıyoruz, İstanbul takımlarının dünya yıldızları Holosko,Stoch yedek, Ankaragücümün santroforu Vittek ilk 11'de..
Portekiz-Fildişi maçına bakıyoruz başka bir dünya yıldızımız Keita yine yedek..
Akşam oluyor, Brezilya-Kuzey Kore maçına bakıyoruz, yere göğe sığdırılamayan, Arsenal'in Real Madrid'in peşinden koştuğu Andre Santos kadroda yok.
Ülkede tavuk götüne sokulan, futboldan anlamayan, gönderilmek için fırsat kollanan ruhsuz Elano Brezilya milli takımnda ilk 11'de oynuyor. Adam maçı 1 gol 1 asistle bitiriyor..

Var bu işte bir iş ama ben çıkamadım içinden.
Ya biz çok biliyoruz bu oyunu ya da hiç bilmiyoruz.

11 Haziran, 2010

Güle Güle..


Bizim feysbukçu Yenal Antalyaspor'a verilmiş kiralık olarak..
Her sene ha patladı ha patlayacak diye beklemekten ben dahil herkes sıkılmıştı zaten Bursa'da.
Pek umudum yok ama yeteneklerine ihanet eden bu adam umarım Antalya'da forma şansı bulur.

Tam Saha Dergisi'nin Yenal'la ilk çıkış yaptığı dönem yaptığı röportaj:

http://www.tff.org/default.aspx?pageID=286&ftxtID=2460

06 Haziran, 2010

Ertuğrul Sağlam +/-

Seriç- Diatta- Gordon- Higuain
Öyle insanlar tanıyorum ki Ertuğrul Sağlam-Bursaspor-Şampiyonluk kelimeleri ortaya atılır atılmaz bel altı vurmaya başlıyorlar.
Şampiyonluğu değil de hep Seriç’i hep Diatta’yı konuşmak istiyorlar.
Nedense hep bardağın boş tarafını görmek istiyorlar.
Ertuğrul Sağlam Beşiktaş’ta yanlışlar yapmıştır, bunu kendisi de kabul eder. Bu yıl da bazı yanlışları olmuştur, kendisi bunu da kabul eder.
Ertuğrul Sağlam aşırı duygusal bir adamdır, karşısındakine sonuna kadar inanır, en önemli eksileri de bunlardır, en önemli artıları da.
Ertuğrul Sağlam Beşiktaş’a Diatta’yı getirmiştir, çünkü dönemin milli takım tandemindeki Gökhan Zan-İbrahim Toraman isimlerine çok fazla inanmıştır, bu oyuncuları kafasındaki 11’e hiç düşünmeden yazmış, onların yanına alternatif bir oyuncu olarak da yedek kalsa bile sorun çıkarmayacak olan tecrübeli, kariyeri olan, bonservisi elinde bir Diatta’yı getirmiştir. Hoca, Diatta’yı kendisini şampiyon yapması için değil, senede 3 maç 5 maç oynasın, milli takım tandemindeki İbrahim Toraman-Gökhan Zan’a alternatif olsun diye almıştır.
Keza Seriç’i de aynı şekilde..Yıllardır bir sezonda 30 maçın altında oynamışlığı olmayan istikrar abidesi, takımın kaptanı, ağabeyi İbrahim Üzülmez’ e alternatif olması için için almıştır. Seriç de tecrübelidir, İtalya ligini görüp geçirmişliği vardır, yedekliği sorun etmez, bonservisi elindedir.
Higuain ise çabuktur, dribling yapabilir, son vuruşları vardır, akıllıdır, ceza sahası nerde duracağını falan iyi bilir ama gelgelim ki genç bir adamdır, Avrupa tecrübesi yoktur ve yedek kalmayı kesinlikle sorun etmeyecek karakterde bir oyuncudur. Aynı zamanda da Ertuğrul Sağlam’ı elinde Fransız kulüplerini peşinden koşturan Türkiye’nin Cristiano Ronaldo’su denilen Burak Yılmaz adında bir oyuncu vardır,  ona da inanır Ertuğrul Sağlam, Higuain’i de Burak Yılmaz’ı yedeklemek için getirmiştir.
Gordon olayı ise çok farklıdır, bu transferi Ertuğrul Sağlam değil de inanmak zorunda bırakıldığı Sinan Engin efendi gerçekleştirmiştir, Luka Modric’i izlemeye gidip beğenmeyen, Gordon hakkında alınması yönünde rapor veren yine Sinan Engin’dir. Şimdi televizyonlarda çok bilmişlik taslayıp Ertuğrul Sağlam’ı eleştirir o ayrı konu.
Yani Ertuğrul Sağlam transferlerinde eleştirildiği oyuncuları dönemin milli takım 11’ndeki isimleri olan İbrahim Toraman-Gökhan Zan-İbrahim Üzülmez’ e alternatif olmaları için almıştır. Zaten bu adamların maliyetleri de ortadadır.
Evet Ertuğrul Sağlam hatalıdır.
Takımın kavgacı kaptanlarına, milli takımın stoperine, yerli Ronaldo’ya, yerli Messi’ ye, yönetimin uşağına, şampiyonluğa giderken rakibine yumruk atma terbiyesizliğini gösteren Brezilya mili takımı santraforuna inanarak büyük hata etmiştir.
O yüzden Ertuğrul Sağlam’ın duygusallığı ve karşısındakine sonuna kadar inanması en büyük eksileridir.
Bu yıl Ertuğrul Sağlam geçmişinden farklı olarak kendisi kadar maneviyata önem veren, kendisi kadar ona da inanan bir futbolcu topluluğunun yanında 2,5 milyon da insan bulunca çoğu kimselerin hayal bile edemeyeceği bir başarı öyküsü çıkmıştır ortaya.
 Bu yüzden de Ertuğrul Sağlam’ın duygusallığı ve karşısındakine sonuna kadar inanması en büyük artılarıdır.

04 Haziran, 2010

Hayırlı Olsun (II)




Herkes transfer bombası beklerken yurt içinden transfer haberleri gelmeye devam ediyor.Güngören Belediyespor'un genç kalecisi Harun Tekin ile sözleşme yapılmış..

17 Haziran 1989, İzmir/Menemen doğumlu olan Harun futbola da yine Menemen Belediyespor'da başlamış.2007 yılında Güngören Belediyespor ile anlaşarak profesyonel kariyerine ilk adımını atmış böylece.

İlk sezonunda takımının ikinci kalecisi olmasına rağmen 11 maçta görev alıp, 2.lig play-off' larında kurtardığı penaltılar ile Güngören'in 1.lige çıkmasına katkıda bulunmuş.

1.Lig'de ise sezona ilk tercih olarak başlamasına rağmen istikrarsız bir grafik çizerek küme düşen Güngören'de 21 maçta kaleyi korumuş.

Geçtiğimiz sezon ise yine takımının 2.kalecisi olmasına rağmen 17 maçta görev yapmış.Bizim Güngören'le oynadığımız Türkiye Kupası eleme maçında uzun boyu, yan toplardaki performansı ve başarılı kurtarışlarıyla dikkat çeken Harun Tekin maç boyu Bursaspor TV spikerinin övgülerini almıştı.

Benim şahsi görüşüme gelince, elimizde Yavuz Özkan ve Ceyhun Demircan gibi iki tecrübesiz yedek kalecinin yanına bir de Harun'u almak pek de mantıklı bir olay gibi görünmüyor.
Ama ülkemizde şöyle bir anlayış var, "Al genç kaleciyi yedek otursun".
Bu anlayış yerli kaleci sıkıntısı yaşamamızın temel nedeni zaten..Güngören'den 89'lu Harun'dan ziyade 78'li Orhan'ı almak bile yedek kaleci tercihi için daha akılcı olabilirdi..
Genç kalecinin oynaması gerekiyor çünkü, oynamadıkça paslanıyor bu adamlar..
Özgüvenlerini yitiriyorlar.
İlk çıktıkları maçta sudan çıkmış balık misali afallıyorlar, kariyerlerindeki geri adımları atmak zorunda kalıyorlar.
Ne diyelim hayırlısı olsun.

02 Haziran, 2010

Hayırlı Olsun..


Günlerdir hep bize geleceği söyleniyordu ama bir türlü içime sindirip de burada paylaşamadım.
Daha 15 gün önce kendisine ağız dolusu küfürler ettiğimiz adam artık bizim için forma giyecek.

İnşallah Azize'den dansözlüğü, Bilica'dan şerefsizliği, Baroni'den terbiyesizliği, Emre'den karektersizliği, Mehmet Topuz'dan dönekliği, Volkan'dan götüyle top kontrol etmeyi öğrendiği günleri unutup Ertuğrul Sağlam'dan adamlığı öğrenecek..
Tek tesellim atalarımızın söylediği "At sahibine göre kişner" sözü..
Fazla söz söyleyerek sinir katsayımızı yükseltmeye gerek yok.
Ne diyelim hayırlı olsun.

01 Haziran, 2010

Mutlu Yıllar Burasporum..


Bugün 1 Haziran 2010.
Bursasporumun 47. kuruluş yıldönümü.

Acar İdman Yurdu, Akınspor,İstiklalspor, Pınarspor ve Çelikspor'un faaliyetlerine son verip 5 yıldızlı armayı meydana getirdiler.

Uludağ'ın Beyazı, Bursa Ovası'nın yeşili de kulübün renkleri oldu..



Nice mutlu yıllara, nice mutlu şampiyonluklara yeşil beyazım.
İyi ki varsın.
İyi ki sevmişiz seni.