29 Aralık, 2009

Bu Mu Sizin İlkeli Yayıncılığınız..


Ertem Şener hakkında yazacaklarım çok fazla aslında ama susmayı tercih ediyorum.
Ya Sercan'ın babasına ne demeli, daha 3 ay önce Bursa'daki bütün yerel medya kuruluşlarını gezip Ertem Şener'in programında yayınladığı video tamamen montaj diyen başkasıydı sanki..

Şimdi de gitmiş o adamı evine almış yine..
Ne diyeyim inşallah Kurtuluş kardeşler de olduğu gibi bu baba da oğlunun futbol kariyerini henüz yolun çok başındayken olumsuz etkilemez.

Sercan henüz 19 yaşında ve bana göre yaşına göre çok da olgun hareket ediyor İstanbul basınıyla ilişkilerinde..

Ertem Şener programda Sercan'ın yatak odası Beşiktaşlı dedi..
Ardından Ligtv yukarıdaki fotoğrafı kullanıp hayali bir haber yapmış.
Sercan Galatasaraylı demişler, kanıt da Sercan'ın sadece Galatasaray forması önüne tutulduğunda duygularını belli etmemek için çok ciddi durmasıymış..

Ee ben de diyorum ki Sercan Fenerbahçeli' ymiş.
Kanıtım da tam Ertem Şener FB formasını tuttuğu sırada Sercan o anki rahatlama ve mutluluğun ispatı olarak gaz çıkardı.Kaba tabirle OSURDU...
Ben duydum TV başında.

Haydi bunu da haber yapın da görelim.

İlk Yarının Altın 11'i..

Football Fans Know Better


İlk yarı değerlendirmesi yapmak için biraz geç oldu ama hem evdeki internet bağlantısının son günlerde yarattığı sıkıntı, hem de finallerimin başlamış olmasından dolayı anca fırsat bulabildim...

Öncelikle Rijkaard'ın Galatasaray'a uygulatmaya çalıştığı 4-3-3'ü seçtim kendime ideal 11 için sonra da oyuncuları yerleştirdim..
Oyuncu tercihlerinde ise öncelike takımlarının bulundukları konumda ne denli payları olduğunu göz önüne aldım.

Kalede uzak ara İvankov diyebilirim, bu tercihimde çok zorlandığım söylenemez.
Kaç kaleci maç kurtardı ki ilk yarıda.

Savunmanın sağında Ali Tandoğan.
Aslında gösterdiği gelişimden dolayı Sabri'yi seçecektim ilk başta ama Ali Tandoğan'ın ligin asist kralı olduğunu da göz önünde bulundurduğumda Ali daha ağır bastı.

Savunmanın solunda da yine tartışmasız İbrahim Üzülmez.
Ligin ilk yarısında damga vurdu diyebiliriz.
Beşiktaş gidip onun yerine adam bulmak için paraları döküyor ama hiç biri yine de Deli İbrahim'i kesemiyor. (Juanfran,Seriç ve 6 M€'luk İsmail Köybaşı ilk aklıma gelen isimler) Hele bu adamın 36 yaşında orta yapmayı öğrenmiş olması taktir edilmesi gereken bir durum..

Savunmanın ortasına geçtiğimizde ise Zapo-Ferrari ikilisi banko bana göre.
Hem Zapo hem de Ferrari takımlarının olmazsa olmazları diyebiliriz.
Bu iki oyuncunun ortak özellikleri de iki tane.
İlki İtalya Seri A'dan gelmiş olmaları,diğeri ise Ferrari'nin Zapo'nun yerine getirilmiş olması.

Ferrari'siz bir Beşiktaş savunmasını bizim maçta gördük son 20 dakikada.
Zapo da işin savunma boyutunu geçtim sadece attığı kritik gollerle Kasımpaşa-Denizli-Beşiktaş maçlarında üç puanları getiren isim oldu.
Zaman zaman son Beşiktaş maçındaki penaltı pozisyonundaki
gibi kendine yakışmayacak amatörlükler yapmış olsa da genel performansın değerlendirdiğimizde Zapo bu 11'de olmayı hakediyor..


Savunmanun önündeki ismim Fabian Ernst.
Zaten 11'e önce onu yazdım ve ona göre diğer 10 adamı listeye dahil ettim.
Türk futbolunun böyle yabancılara ihtiyacı var.
İleride çocuklara ders olarak gösterilebilir bu adamın saha içinde yaptıkları.

Bu Almanın yanına süperligde en nefret ettiğim oyunculardan biri olan doğuştan (!) Fenerbahçe'li Emre Belözoğlu'nu yerleştiriyorum.
İlk yarıyı takımının lider kapatmış olmasında en büyük pay da onun bana göre..
Zaten Avrupa'ya bu haliyle gitse efsane olurdu.

Orta sahadaki bir diğer isim de bizim İvan Ergiç.Bu yıl pek alışık olmadığı bir mevkide oynuyor aslında ama çok başarılı yine de.
İstikrarı yakalayabildiği zaman çok daha ileriye taşıyacaktır takımı.
(örneğin Kayseri maçında hiç olmadığı kadar kötüydü)
Top kapma konusunda Ernst'ten ders aldığı taktirde çok daha iyi olacaktır.
Onun Türkiye'ye gelmesinde kimin payı var ise sonsuz teşekkürler..

Hücum hattına geçtiğimizde ise sağ kanada gelince Volkan Şen-Keita arasında kaldım ama son kararım Keita oldu. Her ne kadar devamlılığı sağlayamamış olsa da Galatasaray'a kattıkları göz ardı edilebilecek cinsten değil.
Zaten bu oyuncunun devamlılığı olsa değer 7 değil 70 milyon euro olur..

Sol kanattaki isim ise Antep'li Julio Cesar.
Her ne kadar bu yıl genelde santrafor olarak oynamış olsa sol önde de pekala başarılı olabilir.Adamın ilk yarıda attığı gollere baktım da bir tane normal yok, hepsi jeneriklik.:)

Santraforum ise ligimizin gol kralı "Ayı Boğan Makukula"..
Kayseri'de bizim kaptana yaptıkları hala gözümün önünden çıkmıyor.
Onu birebirde marke edebilecek adam yok şuan Türkiye'de.
Zaten ikinci yarıda bütün takımlar uyanıp, bu oyuncuyu 1 önden 1 arkadan olmak üzere 2 oyuncu ile durdurmaya çalışacaklardır.
O yüzden 13 gollü Makukula'nın yıl sonundaki gol sayısı 20'yi kesinlikle geçemeyecektir bana göre..

28 Aralık, 2009

Ve İglesias Bursa'da..



Daha önce prensipte anlaşılan Leonardo İglesias bugün itibariyle Bursa'ya gelip tek başına ilk idmanını yapmış tesislerde...
Hayırlısı olsun ne diyelim..

27 Aralık, 2009

Son Dakika!!!


Tam Kocaelispor'a imzayı atarsa ikinci yarı gidip röportaj yaparız diye plan yapıyorduk ki.
Gelen haberle alt-üst oldu her şey.
Bu akşam saatlerinde Emo ve kankasına Kocaelispor yol vermiş.
Bundan sonraki durak neresi olacak çok merak ediyorum.

Bir de artık Emo'dan golcü oyuncu olarak bahsetmeseler keşke.
Adamın profesyonel kariyerinde attığı gol sayısı sadece 1 :)

26 Aralık, 2009

Emo Şimdi De Körfez İdmanında :)

Kocaelispor' un iki Kamerunlu denediğini duymuştum ama isimlere hiç dikkat etmemişim.
Bir arkadaşımın uyarısıyla gördüm ki bizim Emo şimdi de Körfez'e kapak atacak gibi.
Yolun açık olsun Emo, takipçiniz :))

Bizim Emo'ya Yine Yol Göründü :)


Blogmuza ismini veren Emo Simo Ghislain Mersin İdmanyurdun' dan Bank Asya'da maça bile çıkmadan gönderildi..
Bundan sonraki durağa neresi olacak çok merak ediyorum...

25 Aralık, 2009

Ayağa Kalk Bursa


Bursasporumuz'un Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, geçtiğimiz günlerde "Avrupa kupaları ve şampiyonluk yarışında yer almamız için en az 3 üst düzey futbolcunun devre arasında kadromuzda olması şart" demişti.

Biz Bursasporlular olarak Bursaspor yönetemini ve kentin birliğini sağlamak adına Destek Kampanyasını kamuoyuna sunuyoruz.

Ve diyoruz ki...

Yazıcı yönetimini sevmeyebilirsiniz...

İstemeyebilirsiniz...

Hatta nefret dahi edebilirsiniz...

Ama çoğumuzun dedesinin, babasının göremediği şampiyonluğu bu kez görebiliriz. Bu kez "O sene, bu sene işte" diyebiliriz. Bu ruhla hareket ederek, şampiyonluk görmek istiyorsak eğer, BÜTÜN BURSALILARIN ORTAK PAYDASI OLAN BURSASPOR AŞKINDA BİRLEŞMEK ZORUNDA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ.

Bursaspor Başkanımız, yönetim kurulumuz, Bursa Valisi Şahabettin Harbut ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe'nin manevi desteğini alarak, güçlü Bursaspor için ellerinizde makbuzlarla televizyon karşısına geçin. Bursa'ya ekmek veren, ekmeğini yiyen sanayi kuruluşlarına, odaları Bursasporumuz'a reklam karşılığında destek olmaları için çağrıda bulunun.Ayrıca taban işletmelere,işletme birliklerine inmek için gerekli reklam alanları yaratın!

Yıllardır bizim destek verdiğimiz fakat bir türlü karşılığını alamadığımız TOFAŞ,RENO,BOSH gibi uluslararası kuruluşlarımız ve Bursamızın yerel dinamikleri olan BTSO,NOSAB,DOSAB,Uludağ İhraacatçılar Birliği,BESOB olmak üzere kentin ekonomik gücünü oluşturan kurum ve kuruluşlardan artık destek bekliyoruz.

Bizlerde bunların akabinde Bursastore'lara hücum edelim.
Gerektiğinde reklamları bizler kapı kapı dolaşıp,toplayalım.

Amaç; 3 üst düzey futbolcunun bonservisleriyle alınması. Tahmini rakam 10.000.000 TL. Bursaspor Kulübünün şu an ki boş reklam alanı ise 5.000.000TL.

Yönetim kurulumuz bu destek kampanyası için çalışmaları derhal başlatırsa, bizler arkasından koşulsuz geleceğiz.

Bursa sevgisini, Bursaspor sevgisini yaşayan her kesimi seslemniyoruz!Göreve Çağırıyoruz!

Bir kez olsun Bursalı olduğumuzu gösterelim ve birlik olalım.


KATILIM GÖSTERENLER

Teksaslı Bursasporlular Derneği
Teksa Fun Clup
Bursa Fun Clup
Gemlik Bursaspor Taraftarlar Derneği
Mudanya Bursaspor Taraftarlar Derneği
Orhangazi Bursaspor Taraftarlar Derneği
Bursaspor Taraftarlar Derneği
1963 Kapalıçarşı Bursasporlu Taraftarlar Derneği
Teksas
TSC
SAGS
Listim
Üniversiteli Bursasporlular Derneği
İnegöl Bursaspor Taraftarlar Derneği
Grup Çeynç
Grup 16
Armutlu Bursaspor Taraftarlar Derneği
Nilüfer Bursasporlular Derneği
Yenişehir Bursaspor Taraftarlar Derneği
Teksas.org
Bursasporluyuz.net
Teksas.net
Bursasporum.com

24 Aralık, 2009

Transfer Dedikoduları Üzerine



Ertuğrul Hocamızın Beşiktaş zaferi sonrasında "Eğer hedefi yüksek tutmak istiyorsak bu takıma üç transfer gerekli " açıklamasını Bursaspor'u takip edip duymayan yoktur.

Ama o üç transferin hangi bölgelere yapılacağını ise kestirmek biraz güç.
Öncelikle savunmanın soluna bir transfer yapılacağını düşünenlerdenim ben.Bu fikrimin öncelikli sebebi Mustafa Keçeli'nin o yetersizliği olsa da sezon başı transfer döneminin son gününde becerilemeyen Heath Pearce aktarmasını da unutmamak gerek..

Ve bu bölgeye hocanın en çok istediği ismin Braga'lı Evaldo Santos Fabiano olduğu yerel ve ulusal basında yeraldı bir keç kez.Benim de aldığım duyum bu oyuncunun transfer listesinin ilk sırasında olduğu yönünde..

Ama Evaldo'yu Braga'nın bırakacağını düşünmüyorum şahsen.Bırakırsa da yüklü miktarda bonservis bedeli ödememiz gerekecek ve bizde de o kadar lükse kaçacak para yok maalesef.

Diğer bir ayrıntı da Braga Portekiz Ligi'nin zirvesinde bulunuyor ve bizim Evaldo da tüm maçlarda 90 dakika forma giymiş..

Okan'ın yedeği Alişan (!)


Bizim bu Okan Yılmaz ne biçim bir takımda oynuyor Allah aşkına.
Benim Bursaspor'u adam gibi ilk tribünden takip etmeye başladığım yıllardaki en büyük kahramanımdı kendisi.Onun bugünlerini her anımsadığında içim acıyor resmen.
Ama beni en çok yaralayan bu hafta sonu ajanslara düşen bir haber oldu.




Gerçi haberde Okan Yılmaz' ın ismi geçmiyordu ama Tepecik Belediyespor'un son transferinin türkücü Alişan olduğu ve Alişan'ın yedek kulübesindeki halleri de fotoğraflarla belgelenmişti.
İlk başta habere " şaka ya da herhangi bir dizi çekimidir" şeklinde yaklaştım ama TFF kayıtlarında bile bu olayı görünce tam anlamıyla şok oldum..

Benim Okan Yılmaz hakkındaki temennnim böyle rezil takımlarda kendini rezil edeceğine bıraksın artık şu futbolu.Oynayamadan duramam diyorsa da gitsin bizim Bursa Merinos' a oynayıp şampiyon yapsın takımı..


Buarada Bursasporumuz' dan ayrılınca Okan'ın gezdiği takımlar sırasıyla şöyle:

Malatyaspor, Konyaspor, Sakaryaspor, Diyarbakırspor, Orduspor, Panthrakikos (Yunanistan), Belediye Vanspor, Tepecik Belediyespor.

23 Aralık, 2009

Giresunspor:1 Bursasporumuz:2


Ziraat Türkiye Kupası'na galibiyetle başlamak bizim için önemliydi bunu zorda olsa başardık ve de futbolcularımız tatile daha rahat kafayla girebilecekler artık.

Maçta "AS" sayılabilecek bir kadroyla mücadele ettik, yani bu kadro aynen Beşiktaş'a karşı da sahaya çıksa itiraz eden olmazdı..

Beşiktaş zaferinden sonra oyuncularımızın bugün sahaya bu denli konsantre çıkmasını beklemiyordum doğrusu, bu konuda Ertuğrul Sağlam büyük bir tebriği hakediyor..

Maça Giresun'un golle başlayıp, bizim sonradan lehimize çevireceğimizi düşünüyorken henüz 15.dakikada 2-0'ı yakaladık ve devre öyle bitti..

57. dakikada Giresun'un Flamengo'dan getirdiği Fabiano'nun uzaklardan vurduğu şutun gol olmasının hemen ardından tartışmalı bir şekilde Ali Tandoğan'ın atılmasıyla kaybedecek hiç bir şeyi olmayan Giresun takımına cesaret geldi bir anda..

Beraberliği yakalamaları işten bile değildi ama yine de maçta başka bir gol olmadı ve kupadaki ilk 3 puanımızı hanemize yazdırmış olduk..

Tuna'nın gördüğü kırmızı kart da çok amatörceydi, onun gibi bir oyuncudan böyle bir hareket beklemiyordum.
Hem Ali hem Tuna'nın kırmızı kart görmesiyle önümüzdeki Tarsus maçına sağbeksiz çıkmak zorundayız.

Maçla ilgili diğer güzel bir ayrıntı ise Pablo Batalla' nın bir gol bir asistle maçı bitirmiş olmasıydı bana göre.
Bu oyuncuyu mutlaka kazanamalıyız çünkü onun yeteneklerine "Avrupa Yürüyüşümüz" de çok ihtiyacımız olacak...

22 Aralık, 2009

Kupa'da Rakip: Giresunspor


Takımız yarın kupadaki ilk maçını Giresunspor ile deplasmanda oynayacak.
Ertuğrul Hoca hiç bir şekilde rakibi küçümsemeyeceğiz açıklaması yapmasına rağmen ben takımımızın maça tam olarak konsantre olmasının çok zor olduğunu düşünüyorum...

Giresun biraz araştırdım da çok değişik olaylar oluyor sanırım orda...
Aslında sezona 35 farklı oyuncuları olduğu gözüküyor ama son maçlara çıkaracak 18 adamı bile bulamıyorlar...

Hücumda oynayan iki etkili isimleri olan Ricardo Pedriel- Fabiano Oliveira ikilisi 16.Hafta Konya maçında gerekli kartları görüp 17.Hafta Kartal'a karşı oynamamışlar...Bize karşı oynayacaklar mı yoksa Noel için çoktan memleketlerine kaçtılar mı onu da bilemiyorum...

En büyük silahları Bursaspor'dan yolları geçmiş olan Fatih Şen-Halil Zeybek-Volkan Bekiroğlu isimleri olacaktır muhtemelen...
Özellikle de hala bizim oyuncumuz olan Halil'den extra bir performans bekliyorum kendi adıma..




Güle Güle Blazek


Artık heryerde yazıyor bizim bu Jan Blazek harbiden gönderilmiş anlaşılan.
Gerçi bir gün önce de imza attırılacak yazıyordu yaa neyse.
Blazek gönderildiyse bonservis sorununun halledilemediğinden gönderilmiştir zaten, kalitesi çoğu kimse tarafından bilinen bir oyuncuydu kendisi...

Ayrıca Blazek'in kafadan problemli bir adam olduğu ve alkol tedavisi gördüğü de duymuştum, belki bunlar araştırılıp sonradan öğrenildi, ya da Blazek beğenmedi Bursa'yı bastı gitti...
Bursa'nın nesine beğenmeyecekse artık...

Hızlı Golcü Shin


İnternetspor'da bizim kaçan Shin ile ilgili bir haberini gördüm de gece gece öldüm gülmekten.
Haber ilginç kısmı aynen şu şekilde...

".....Rok'un gidişinin altında Kore'de bir kızı hamile bırakması ve kızın ailesinin ''evleniceksiniz'' diye tutturmasının yattığı ortaya çıktı....."

Biz kızdık ama Shin harbi delikanlı çocukmuş...
En azından kızı yüzüstü bırakmamış...:)

20 Aralık, 2009

Sen Ne Çocuğusun Diye Sormazlar Mı Adama...(!)



Fatih Altaylı' nın çok anlıyor ya futboldan,
Gitmiş Rijkaard'ı eleştirecek yaa sözde.
Prim yapmak için Bursaspor'umuzu kullanmış yine..
İşte o insanoğlunun bugünki yazısından bir alıntı:


"........Koskoca Galatasaray’da tek bir santrfor yok. Vallahi yok, billahi yok.
Nasıl gol atmayı planlıyorlardı çok merak ediyorum.
Yemin ederim Bursa’nın başındaki tarikatçı çocuk Rijkaard’dan daha yaratıcı. Önceki gün iki savunma adamından santrfor yaratıp Beşiktaş’ı yendi. Bizim Rijkaard Galatasaray kalabalığından bir santrfor çıkaramadı. Ne bileyim bari Servet’i oraya dikseydi..."


Hadi Ertuğrul Sağlam tarikatçı çocuk, ee peki sana kimse "Sen Ne ÇOCUĞUSUN Be Adam" diye sormaz mı...

Ertuğrul Sağlam'ın ismini ağzına almak ağrına mı gidiyor.
Tebrik etsen nerenden bir şey eksilecek..
Hadi onu bunu her şeyi geçtim de Sen kim oluyorsun da yılların Rijkaard' ına futbol dersi veriyorsun..

Haddini bilmez, Terbiyesiz, Hoşgörüden uzak, Küfürbaz,
Fatih Altaylı'yı daha güzel anlatan kelimeler vardır muhakkak ama terbiyem müsade etmez..

19 Aralık, 2009

Yakışmadı Hocam (!)


Mustafa Denizli maç sonunda komik bir şekilde Tolga Özkalfa' yı eleştirmiş..
Hiç bir şey yapmamana rağmen hakem hatalarından iki gol bulmuşsun hala niye ağlıyorsun ki..

Madem eleştiri yapacaksın bunları da söyle..
Kimse kusra bakmasın ama Ozan'ın ilk yarıda Ernst'e yaptığı hareketin, geçen hafta Ferrari'nin Manisalı'yı biçmesinin yanında esamesi bile okunmaz...

Ee o Ferrari Manisa'da sarıyı görse bu hafta oynayamayacaktı..
Ferrari olmayınca da Beşiktaş savunmasının ne kadar güç kaybettiğini gördük hep beraber...

Beşiktaş:2 Bursasporumuz :3 (2)


Maçın sonucunu Beşiktaş'ın göbekteki iki Alman'ına bizim o bölgede mücadele edecek olan oyuncularımızın belirleyeceğini düşünüyordum..
Ertuğrul Sağlam da benim gibi düşünmüş olmalı ki ortaya 2 değil tam 3 adam koymuş..
Hüseyin-Bekir-Ergiç..Ben de aynen 3 adam bekliyordum ama Batalla'nın mutlaka oynaması gerektiğini düşünüyordum..
Hava iyi olsa Ertuğrul Hoca da muhtemelen Bekir Ozan'ın yerine Ergiç'i kaydırıp Batalla'yı onların önlerine monte edecekti..

Kayseri maçını dün tam 2 defa izledim ve gördüm ki Kirita acayip fazla top kaybetmiş..
Tamam adam iyi niyetli, koşuyor mücadele ediyor ama oyunun merkezindeki bir oyuncunun pas hatası yapma gibi bir lüksü olmamalı..
Hüseyin Kirita kadar tempolu bir adam değildir, topu aldığında kesinlikle ileriye gitmeyi düşünmez ama top da kaybetmez..Top kaybetmeyince de kontra yeme ihtimalimiz düştükçe düşer..

Bir de hocanın diğer sürprizi İbrahim Öztürk oldu, kimse kusura bakmasın ama ben bu adamı halısaha takımına bile almam..
Daha 3.dakikada 2. ıskasını geçen heriften ne köy olur ne kasaba..
Beşiktaş bu adamın hatalarından yararlanmayı düşünse çok rahat alırdı maçı, hem de hiç zorlanmadan..

Maç çok kötü bir zeminde başladı ve bu bizim için çok büyük bir dezavantaj teşkil ediyordu..
Ozan İpek-Volkan Şen- Sercan Yıldırım bu üç adamın da en büyük özelliklerinin top sürmek olduğu düşünülünce bu saha şartlarında pek de etkili olabileceğimizi düşünmedim aslında..
Bu maç 0-0' a kitlenir dedim ama 5 gol oldu..:)

Çok güzel bir dakikada golü bulduk, Volkan mükemmel getirdi, mükemmel kesti..
Ozan'ın da hem durduğu yer hem de kafa vuruşu mükemmedi..
Bir an geçen yıl Volkan Şen'in kaçırdığı pozisyonu anımsadım " Lan gene girmicek galiba" derken topun filelerle buluştuğunu görünce içimin yağları eridi resmen..

35. dakika Sercan o golü atsa maç orda kopardı büyük ihtimal.Ama pozisyonda Sercan çok fazla seçenek düşündü bir anda..
Şut atmak/Kaleciyi Geçmek/Kendini Yere Bırakmak
(Kendini atsa Tello'ya direkt kırmızı çıkacak rakip 10 kişi kalacak..)

İkinci yarıya Beşiktaş Nobre ile başlayınca Ertuğrul Hoca da fiziksel üstünlüğü kaybetmemek adına Volkan-Turgay değişikliği ile başlamayı uygun görmüş..
İlk yarıdaki zemin olsa bu değişiklik "cuk" diye oturdu derdik ama devre arasında saha temizlenmiş olmalı ki ikinci yarı çok idare eder bir zemin vardı..
Volkan Şen de çok daha etkili olabilirdi yakalayacağımız kontralarda..
Volkan çıkınca Turgay geçti o bölgeye, Ergiç de zaman zaman Turgay'a yardım etti..

47.Dakikada yine Sercan, önce Ferrari'yi onun ardından Sivok'u, son olarak da topu çarşıya yolladı.. Sercan resmen okyanusu geçip derede boğuldu.O golü yazsa maç tekrar kopabilirdi..Şu sol ayağını ve de son vuruşlarını geliştirmezse Türk futbolunun yeni Sinan Kaloğlu'su olacak bu gidişle..

63.dakikada herşey çok güzel giderken mağlup duruma düştük biranda..
Herkes konuşmuz zaten penaltı vardı yoktu diye ben de burda ahkam kesecek değilim.
Ama Zapo kalite ve tecrübesine sahip bir oyuncunun o hamleyi yapmaması gerekiyor.
Allah aşkına Toraman nababilir ki orda kendini yere atmaktan başka..

Ben ısrarla Batalla'yı beklerken Veli oyuna dahil oldu ve Turgay Sercan'ın yanına pivot olarak gönderildi.

84.Dakika ben hala Batalla'yı beklerken Ömer Erdoğan oyuna dahil oldu.
"Sercan'la Ertuğrul Sağlam herhalde sabaha kadar içip maça sarhoş çıkmışlar" diye düşünürken Ömer'in indirdiği topa Ergiç mükemmel vurunca skorda dengeyi sağladık bir anda..

89.dakika ise Ozan İpek Bursaspor kariyeri boyunca ilk defa kafasını kaldırarak orta yaptı ve "Kiralık Katil" Zapo topa müthiş dokununca bizi sevince boğan o gol geldi..
Penaltı pozisyonundaki hatasını da telafi etti böylece..

Galibiyetin böylesi daha fazla mutlu ediyor insanı, 1-0'a yatıp maçı alsak bu kadar sevinemezdik herhalde...

***Kazanılan 3 puanın ötesinde takımımızın hem özgüven hem de moral kazanması açısından devreyi bu galibiyetle kapatmak mükemmel oldu.
Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler..

18 Aralık, 2009

Beşiktaş:2 Bursasporumuz :3



Yazıya nasıl başlayacağıma karar veremedim bir türlü.
Öncelikle bu galibiyette emeği geçen herkesi tek tek kutluyorum.
Özellikle de Zapo ve İvan Ergiç'i.
Maç yazısını yarın daha sakin kafayla yazmak istiyorum şimdi hem zafer sarhoşluğu var üzerimde hem de diğer sarhoşluk...:)

**Tolga Özkalfa da yatsın kalksın dua etsin bizim çocuklara..
Yediğimiz ilk golde düdüğü Tello atışı kullandıktan sonra çaldı..
Beşiktaş'a zamanında ALi Tandoğan Gençlerbirliği' ndeyken öyle bir gol atmıştı,Kuddusi Müftüoğlu düdüğü atış kullanıldıktan sonra çalmıştı aynı bugünki gibi..
Ve yanlış hatırlamıyorsam o maç tekrar edilmişti...

Kayseri Üzerinden Beşiktaş...


Kayserispor'a deplasmanda 3-0 yenildiğimiz maçın tekrarını indirip izledim bugün.
Maçta gözümden kaçmış ama Kayseri'nin gerçekleştirdiği tehlikeli atakların hemen hemen hepsinin öncesinde Kirita-Ergiç ikilisinin pas kaybı dikkatimi çekti..

2-0 'dan hemen önce Ligtv bir istatistik gösterdi ki, umarım Ertuğrul Hocamız da maçtan sonra o ayrıntıya dikkat etmiştir..

Kayseri' nin top çalma ve top kaybı sayıları: 9- 13 Bizimki ise 2-19..
Bu akşam da bizim kaderimizi yine orta sahamızın göbeğinde oynayacak olan ikilimizin Ernst-Fink'e karşı kuracağı veya kuramayacağı üstünlük belirleyecek gibi gözüküyor...

17. Hafta Rakibimiz: Beşiktaş (2)

Bu maçtan önce Kayseri maçının yarattığı travmanın 12 günlük arada fazlasıyla atlatılmış olduğunu umuyorum.İlk yarının son maçına çıkıyoruz ve puanımız şuan itibariyle 32..

Aslında puandan çok orta sıradaki takımlardan kopup ilk 4-5 arasına tutunabilmek beni daha çok ilgilendiren nokta.Bizim de yukarıdaki grup arasında VARIM diyebilmemiz açısından bu maçın önemi çok büyük..

Kazanılan puandan çok futbolcularımızın özgüvenlerini ve de motivasyonlarını arttıracak maç olması açısından Beşiktaş karşılaşmasının ayrı bir önemi var benim adıma..

Ertuğrul Hoca da eski takımına karşı ilk defa "Hedef Rakibi" olarak İnönü'ye çıkacak..
Mesela geçen yıl biz 5. lik için uğraşırken herifler "Şampiyonluk" hedefine kitlenmiş durumdaydılar..
Bu yıl ise durum iki takımın da konumları dolayısıyla biraz daha farklı..

Bugün ben Ertuğrul Sağlam' dan bir kaç sürpriz bekliyorum açıkçası..
Çünkü hoca lige verilen her aradan sonraki maça genelde sürpriz tercihlerle başladı bu sezon...

Benim beklediğim sürpriz savunmanın solunda Keçeli'nin yerine Veli'yle başlaması..
Kayseri maçının ilk yarısında Gökhan Emreciksin bu oyuncuyu ilk yarıda sahadan silince ikinci yarı Veli geçti o bölgeye ve bana göre Keçeli'den çok çok daha iyi oynadı..

Kalede İvankov, savunmanın sağında Ali Tandoğan, ortasında Zapo-Ömer isimleri yine sabit kalacaktır..

Bu oyuncular içinde en büyük görev Ali'ye düşüyor, Ekrem'in çıkışlarında kesinlikle hazırlıksız yakalanmamalıyız..Ekrem top sürüşü ile de çabuk bir adamdır, o yüzden savunma dengelerini bozmada Denizli'nin en büyük kozudur..

Ortanın ortasında oynayacak adamlardan Kirita banko olmasına rağmen yanında oynayacak adamın kim olacağı hala belirsizliğini korumakta...Ergiç'in sakatlığı mevcut ve maç saati belli olacak durumu..Ergiç olmazsa birinci tercih Bekir Ozan olacaktır..

Orta sahanın sağında Volkan ve solunda Ozan isimleri de banko gibi gözüküyor..
Özellikle Volkan'a çok büyük bir iş düşüyor bu maçta..
İbrahim Üzülmez'i her defasında geçmeye çalışmamalı, oyuna sakin ve dengeli başlayıp saçma saçma toplar kaptırmamalı...

Ertuğrul Hocadan bugün beklediğim bir başka sürpriz de Turgay'dan vazgeçmesi olacaktır..
Şimdilik ileride Batalla ile Sercan'ın önlü arkalı oynamaları en ideali olacak gibi gözüküyor..
Turgay'ın ne havadan ne yerden Ferrari-Sivok ikilisine üstünlük kurabileceğini düşünmüyorum...

Batalla en azından oyunu yönlendirme, şut atma, duran top kullanma gibi artıları sayesinde takıma katkı koyabilir..


Football Fans Know Better

17 Aralık, 2009

Fransa'dan Mektup Var..



Fransa ile oynanan u17 milli takımı maçında sakatlanıp ayağı kırılan Emre Pehlivan'a Fransız oyunculardan geçmiş olsun mektubu gelmiş..

Fransa takımında bulunan tüm oyuncuların imzalarının bulunduğu, hem fransızca, hem de türkçe yazılan mektupta şu ifadeler yer alıyor;

"Başına gelen talihsizlik sakatlık için tüm arkadaşlarım ve ekipteki herkes çok üzüldük. Tedavi ve iyileşme döneminin hızlı geçmesini diler, biraz önce sahalara dönmeni tüm kalbimizle temenni ederiz."

Fransa U-17 Futbolcuları

17. Hafta Rakibimiz: Beşiktaş



İlk yarının son maçı ve biz takımımıza destek veremiyoruz...
Gerçekten ilginç ve de vahim bir durum, şahsen ben yasağın bu yıl kalkacağını düşünenlerdendim ve karar açıklanınca büyük bir hayal kırıklığına uğradım...

Mustafa Denizli'nin bize karşı 4-3-3 görünümlü 4-4-1-1 düzeniyle çıkacağını tahmin ediyorum...
Kalede Rüştü şuan banko gözüküyor, çünkü Hakan'ın sakatlığı dolayısıyla elde sadece Korcan gibi maç tecrübesi olmayan genç bir adam var..

Savunmanın kanatlarında Toraman ve Üzülmez ikilisinin görev alacağını düşünüyorum..
Keza solda İsmail Köybaşı oynarsa bizim için çok daha iyi olur ama ben Mustafa Hoca'nın böyle bir yanılgıya düşeceğini zannetmiyorum..
Bu iki İbrahim'in de hücuma katkıları tartışılır ama işin savunma kısmını çok iyi yapıyorlar..
Özellikle de ters kademelerde Üzülmez olanı sık sık ofsayt bozsa da ligin en iyi sol beki hala o bana göre...

Savunmanın ortasında Ferrari-Sivok ikilisi çok iyi uyum yakaladılar bu sezon..

Sivok'un handikapı adam markajında yaptığı basit hatalar ve bilekleri çok iyi olmasına rağmen savunmadan çıkarken çok fazla uzun top tercih etmesi, bu toplarının da büyük kısmının rakibe gitmesi bana göre..
Ferrari de çok bomba hatalar yapabiliyor pres altında oynarken..
Bunları değerlendirip mutlaka önde basmamız gerekiyor..Galatasaray maçındaki gibi savunma arkasına uzun top denersek Ferrari' yi maçın adamı yaparız herhalde.


Savunma önünde oynayan Ernst-Fink ikilisinin katkısı çok büyük bu takımın bu kadar puan toplayıp, bu kadar az gol yemiş olmasında..

Beşiktaş'ın göbeğini kapatan 4'lüyü ligde hangi takıma koysak ilk 5'e - 6'ya oynar zaten bence..
Zaten savunma ikilisinin İtalya, orta göbek ikilisinin de Almanya'dan gelmiş olması aslında çok rahat açıklıyor her şeyi..

Ernst hücuma daha fazla katılıyor Fink'ten, topla oynama becerisi de daha yüksek..
Ama Fink daha piskopat ve sürpriz çıkışlarıyla kaleyi yoklayabiliyor zaman zaman..
Ernst ise şut atmayı pek tercih etmiyor ama bu adamın oyunu okuyuşuna hastayım ben..

Türkiye Liginde en çok hangi futbolcuyu takımında görmek istiyorsun diye sorsalar cevabım kesinlikle Ernst olacaktır..

Beşiktaş'ın sorunsuz ve de banko olan bu 7 oyuncusunun dışında kalan 4 formaya aday sayısı bir hayli fazla...Zaten sezon başındaki kötü gidişlerinin en büyük nedenlerinden biri de bu aday bolluğuydu bana göre...

Mustafa hoca geçen yıldan beri kanatlarda ters ayaklı adamları değerlendiriyor, sağda sol ayaklı Tello, solda da sağ ayaklı Ekrem'in oynaması çok yüksek ihtimal..
Ya da çok koşan ama bir türlü Ertuğrul Hoca zamanında yaptığı çıkışın devamını getiremeyen Serdar Özkan düşünülebilir..

Ayrıca Ekrem'in ters ayağıyla oynaması pek fazla fark yaratmıyor çünkü adam zaten ortaları hangi kanatta oynarsa o ayağıyla yapıyor..

Geçen hafta Manisa maçında Beşiktaş'ın meşhur 10 buçuk numarası Nihat Kahveci oldu ve 90 dakika sahada kaldı, bizim maçta da yedek başlamasını beklemiyorum..

Denizli bıkmadan usanmadan oynattı Nihat'ı ve bu ısrarı da bitirdi bu oyuncuyu...
Adamın kendine güveni kayboldu tamamen, üzerindeki baskıyı atamadı ve de gerçek performansın yakalayamadı bür türlü..
Sonunda da ıslıklanmaya başlandı, taraftara kendini ispatlama hırsı bize patlamaz umarım..

İleride de Bobo tek santrafor olarak görev yapıyor, sezon başında kovmaya çalıştıkları adam şimdi takımın en büyük kozu olmuş durumda..
Son maçlarda atılan gollerde hep Bobo'nun imzası var...
Oynamak isterse oynayan bu oyuncu bize karşı son haftaların da gazıyla oynamak isteyecektir..

Football Fans Know Better

16 Aralık, 2009

Ve İnönü' ye Giremiyoruz...


Bu karar emniyetin acizliğinden başka hiç bir şey değildir bana göre.
15 milyon nüfuslu İstanbul'un güvenliğini sağlayan adamlar 1600 kişiye mi sahip çıkamayacaklarmış şimdi.

Gerçekten komik ve hiç beklemediğim bir karar.
Bu kararın alınmasında katkıları olan herkese "Yazıklar Olsun" diyorum başka da bir şey demiyorum...

14 Aralık, 2009

Musisi' yi Sevgiyle Anıyoruz (!)




Musisi' nin göçüp gidişinin 4. yıl dönümü bugün.
Saygıyla , sevgiyle , dualarla anıyoruz...

Benim çocukluğumun kahramanıydı bu adam, 6-7 yaşlarındayken mahalle maçlarında "Musisi" olabilmek için kavgalar ederdik sürekli...

Benim babama zorla kendimi götürttüğüm maçta, ilk canlı olarak izlediğim golün kahramanı da Musisi' dir yine..

Charleroi karşılaşmasıydı o maç, aslında babamın niyeti beni kandırıp doktora götürmekmiş o gün ki öyle de yaptı zaten...
Doktor'dan çıkmamız da bayaa sürmüş ki stadın önünden geçerken son 15 dakikada kapılar açılmıştı.
Ben de babama yine ısrar edip zorla maça soktum adamı, Bursaspor 1-0 öndeydi ve son dakikalarda Musisi'nin kafa golüyle skoru 2-0' a getirmiştik.
O günü hiç unutmam, çıkışta da o babamın cüzdanını çarpmışlardı zaten...
Beni kandırmanın cezasını da o şekilde ödemişti adamcağız...:)

Sürpriz Hamle: Jan Blazek Bursa'da


Çek Cumhuriyeti' nin gelecek vaadeden isimlerinden 21 yaşındaki hücum oyuncusu Jan Blazek bugün Bursa' ya gelerek takımla idmana çıkmış.

Bir hafta idmanlara çıkacağı, ardından da transferi ile ilgili bir açıklama yapılacağı duyuruldu yönetim tarafından.

Blazek'in Slovan Liberec ile sözleşmesi Mayıs ayında bitiyor, sanırım bonservis konusu halledilmeye çalışılacak bu bir haftalık süre zarfında.

11 Aralık, 2009

Shin Rusya'da Göründü...


Bizim çekik gözlü Rusya'nın Denizlispor' uyla anlaşmak üzereymiş duyduğumuza göre...
Tom Tomsk yıllardır düşmeye oynayıp da yırtan bir takım, aynı bizim Denizli gibi işte...


Ah Shin Ah çok büyük topçu olabilirdin ama "Yalan Olcaksın" bu gidişle...

Johan Cruyff da Bursasporluymuş...



Cruyff röportajından bir alıntı:

Türk kulüplerini takip ediyor musunuz?

Elbette. En fazla da BURSASPOR'U. Her maçlarının sonucunu teleteksten kontrol ederim. Çünkü Ajax formasıyla Türkiye’de ilk kez Bursaspor’a karşı forma giydim.


*Yalnız burda bir çeviri yanlışı var muhtemelen, Çünkü Cruyff Bursaspor'a karşı teknik direktör olarak çıkmış Ajax'ın başında.



Ozan'ın cezasında indirim (!)



İşte bir iyi haber..
Ozan İpek'in cezası 2 maçtan 1 maça indirilmiş..
Yani Beşiktaş maçında takımdaki yerini alabilecek..

10 Aralık, 2009

Emre Pehlivan'ın ayağı kırıldı (!)


U17 milli takımında bulunan genç yıldız adayımızın bugün Fransa ile oynanan maçta ayağını kırılmış..
Sol çizgide ve de sol içte oynayabilen Emre sezon başı kampında yüksek teknik kapasitesi ile dikkatimi çekmişti benim, tekrar A takıma alınmasını beklerken bu sakatlık haberi hiç de iyi olmadı.
Ne diyeyim Allah şifa versin...

Bursaspor'da Efsane Olmak İstiyorum (!)




Başlıkta belirttiğim söz Sercan Yıldırım'a ait...
Evet İstanbul basının her Allah' ın orda burda şurda şeklinde haberler yaptığı Sercan Yıldırım' a...
İlk ve son İstanbul basını röportajını Atatürk'ün kurucusu olduğu Anadolu Ajansına'a veren Sercan'ın söylediklerini ve verdiği mesajları maddeler halinde toplamak gerekirse:

*Bursaspor'da oynamaktan, yeşil-beyazlı formayı giymekten büyük mutluluk duyuyorum.


*Ertuğrul Sağlam ile birlikte çok iyi takım olduk , bildiğim kadarıyla şu ana kadar kulüp tarihinin en büyük başarılarına imza attık ve sezon sonunda Avrupa kupalarına katılma vizesi alacağımıza inancım sonsuz.

*Bursaspor'un altyapısında yetiştim, küçüklüğünden beri yeşil-beyazlı formayı giymeyi hayal ediyordum ve bu hayalime kavuştum sonunda.

*İleride Sedat 3 ve Nejat Biyediç gibi Bursaspor camiasının efsane isimleri arasında yer almak istiyorum.

*Yeşil-beyazlı forma altında büyük başarılar kazanmak, şampiyonluklar kazanmak en büyük idealim.

*Avrupa'da oynamak istediğim takım sorusuna net bir cevap veremem ama kesinlikle Premier Lig'de forma giymek isterim.

*Galatasaray maçı sonrası Ertuğrul Sağlam hocamız da bazı İngiliz kulüplerinin beni izlediği yönünde bir açıklama yaptı. Bana ulaşan öyle bir teklif yok. Sanıyorum Werder Bremen'den bir teklif olmuş ama net bir bilgim yok.

07 Aralık, 2009

Kayserispor:3 Bursasporumuz:0 (2)



Aslında çok rahat puan alabileceğimiz bir maçtan eli boş dönmek gerçekten çok üzdü beni..
Kadroları gördüğümde işte bir beraberlik maçı dedim kendi kendime, Ertuğrul Sağlam tam da beklediğim 11'i çıkarmış, Tolunay Kafkas da sadece orta göbeği daha sağlam tutma adına Furkan'ı kesip Abdullah'ı yerleştirmişti sürpriz olarak..

Maça biz daha istekli başladık Kayseri'den, ama henüz dakikalar 5'i gösterdiğinde Makukula bir pozisyonda bizim Ömer Erdoğan'ı 3 metre sırtında taşıdı ki " Eyvah" dedik hep bir ağızdan...
Bu adamı tutmak imkansız gibi bir şeydi bizim için, 5cm uzun olmasına rağmen Ömer Erdoğan çocuğu gibiydi adeta bu Makukula'nın.

Dakikalar 8'i gösterdiğinde Makukula kadar Kayseri galibiyetinde rol oynayan bizim Mustafa Keçeli yılların Saidou' sunu kaçırınca rakip ilk tehlikeli şutunu gönderdi bizim kalemize, İvankov iyi çıkardı ama dönen topu yine Saidou indirdi , Zapo- Ömer Erdoğan ikilisi o pozisyonda Makukula'nın başında beklerken genç Ömer Hasan Şişmanoğlu bomboş bir durumda topu kalemize gönderdi ve takımını 1-0 öne geçirdi..

13. dakikada ise beraberliği yakalayabilecek şans elimize yine bir Ali Tandoğan duran topu sonrası geldi, ama bu sefer Ömer Erdoğan yarım metreden topu Souleymanou'ya nişanlayınca ilk pozisyonumuzu kaçırmış olduk..

Dakikalar 25'i gösterdiğinde Veli-Volkan ikilisi yer değiştiler, yani Volkan asıl etkili bölge olan sağ kanada geçti Veli de sola..

29. dakika öyle bir pozisyon yaşandı ki tam önümüzde, televizyondan görünmemiştir muhtemelen ama o anda maç bitti benim için, tabi maçın yanında biten bir isim vardı benim için o da Mustafa Keçeli..

Pozisyon aynen şöyle gelişti:
Zapo pozisyon gereği sola gitmek zorunda kaldı, bizim Keçeli de mantıken ortada Zapo'nun bölgesini boşaltmaması gerekiyor, yani futboldan az-çok anlayan herkes böyle düşünür, ama naptı bu insanoğlu , gitti solbeke yani görev bölgesine,oysa zaten Zapo pozisyon gereği sol bek olmuştu.. Ortada da Mustafa Keçeli yüzünden en az 10 metrelik bir boşluk oluştu..
Üstelik Veli de ordaydı, kimsenin o bölgeye gitmesine falan gerek yoktu yani..

O pozisyonda Ömer Erdoğan'la Zapo bayaa şiddetli uyardılar bizim insanoğlunu, zaten o pozisyonun devamında taç kullanıldı ve Kayseri' nin 2. golü geldi.

Aslında Makukula gibi kulelere hem önden hem arkadan markaj uygulamak gerekir bu tip pozisyonlarda, Ömer sadece arkasından baskı yapmaya çalıştı ve hiç bir işe yaramadı yani..
Makukula verdi sırtını bizim Kaptan'ın kucağına sonrası işte malum, taçtan gol yedik, şaka gibi yani..Buarada Makukula çok fazla kullanıyor elini kolonu, önümüzdeki haftalarda birileri illa çemkirir, hakemlerimiz de daha fazla dikkat etmeye başlarlar bu adama...

34.dakikada Ali Tandoğan sağ kanattan cezasahasına girdi ama final pasını olumlu kullanamadı..

Dakikalar 37'yi gösterdiğinde ise bu kez Sercan buluştu topla cezasahasında, sol ayağıyla bir anlık topa vurma şansı geldi ama o güçsüz ayağıyla böyle bir şut atma cesareti gösteremediğinden topu eveledi geveledi ve Veli'ye aktardı, bı oyuncu da yine sol ayağıyla güşsüz bir top gönderdi ve Souleymanou'da kaldı top..

Devrede Kayseri topa daha iyi basan Furkan'ı alarak başladı oyuna, Ertuğrul Hoca ise Veli'yi bu kez sol geriye kaydırıp Keçeli'yi öne aldı..Zaten Keçeli o bölgede 1 yarı daha oynasaydı Gökhan Emreciksin devre arasında 10 Milyon Euro'luk bir transfer yapardı kesin..

Ayrıca Veli'yi oyun kurma görevi verilmiş olmalı ki kontradan 3'ü yiyene kadar bütün toplar neredeyse bu isimde toplandı..
Veli 48.dakikada bomboş pozisyonda penaltı noktasının üzerinden topu direğe nişanlayınca maç orada koptu işte..
Belki kendi lehimize döndüremezdik ama bu kadar kolay da pes etmezdik..

52. dakikada ise bu kez altıpastan gol şansı Volkan Şen'in ayağına geldi ama o da sol ayağıyla topu be kez tribüne yolladı altı pastan.Gerçi açısı o kadar net değildi ama adam olacak çocuk o topu ordan kaleye göndermesi lazımdı en azından...

55.dakikada ise umutları tüketen golü gördük, Kirita'yla Zapo'ydu galiba anlaşamayıp topu Mehmet Eren'e verenler..Adam da aldı 60 metre sürdü topu, Makukula'ya ise sadece dokunmak kaldı..

Maç anda bitti zaten herkes için, ben bile o golden sonra Kayseri' nin bisküvi sertliğindeki koltuklarından birini kırmışım topuğumla sonradan oturmayı denediğimde farkettim...

60.dakikada Ertuğrul Hoca "Şımarık Kardeşleri" aynı anda çıkarıp ve Batalla ile 92'li Muhammet' i oyuna aldı. Böylece Batalla ortasahanın sağına, Muhammed ise Turgay'ın
yanına geçti..

Bence maçın en önemli kazancı Muhammet'in ilk defa süre alması oldu, 3-0 'dan sonra zaten ondan kimsenin bir şey beklediği yoktu, en azından ayağı alışsın diye düşündü Ertuğrul hoca, bence de en iyisini yaptı..

Maçın ilerleyen dakikaları fazla izlemedim zaten, sesim kısılana dek tezahürat yaptım.

**Sonuç olarak pek bir şey kaybettiğimiz söylenemez, maçtan önce de liderle aramızda 2 puan fark vardı, maçtan sonra da 2 puanlık fark devam etti..
Futbol bu kazanmak da var kaybetmek de ama keşke bu kadar kolay goller yemeseydik de bize yakışan şekilde yenilseydik..

Hedef küçültmek böyle bir şey olsa gerek (!)


Daha iki hafta önce almıştım bu haberi..
Ama belki vazgeçer büyüklerimiz diye düşünüp burda paylaşmayayım dedim..
Ntvspor'dan Devrim Çetin ön protokol imzalandı haberini yaptıysa bu işin dönüşü yok anlaşılan.
Ve büyük Bursaspor taraftarının merakla beklediği transfer hamlesi Leonardo İglesias oldu.
Hayırlısı olsun diyelim, bu saatten sonra elden bir şey gelmez zaten..
Demek kulüpte harbiden para yok, oysa Ertuğrul Hoca 2-3 haftadır devamlı Belçika'ya gidip geliyordu.
Bu saatte zaten en önemli transfer futbolcu alacaklarının ödenmesi olur.

Kayserispor:3 Bursasporumuz:0



Maçtan yeni geldim, 10 saat git, 10 gel, bayaa yorgunum yani..
Bu saatte yazı yazmaya çalışsam bile pek beceremem...

Yarın akşam saatlerinde maçın hikayesi şeklinde birşeyler karayabilirim.


***Kullandığım fotoğraf aslında maçın büyük bir kısmını anlatıyor, ben bu Makukula'nın ekran başında pek anlayamışım nasıl bir bela olduğunu, bizim kaptanla çocukla oynar gibi oynadı maç boyu, vallahi helal olsun bu adamı Türkiye'ye alıp getirenlere...

05 Aralık, 2009

AKIYORUZ. . .




Kayseri yollarına çıkyoruz....
Ümidimiz Lider dönmek...
Haydi Bismillah...:)

15 Hafta Rakibimiz: Kayserispor (2)

Ertuğrul hoca Ozan İpek'in yerine kimi oynatacak çok merak ediyorum doğrusunu söylemek gerekirse...Ben Yenal ya da Eren tercihlerini kullanıp Galatasaray maçındaki takımı hiç bozmaz diye düşünüyordum ki bu iki futbolcunun da oynayamayacağı haberi geldi...

Bu oyuncuların olmaması bile Ertuğrul Sağlam'ın seçeneklerini kısıtlamıyor...
O bölgede oynama tecrüsebesine sahip Volkan gibi Veli seçeneklerimiz hala mevcut...
Hatta Batalla bile değerlendirilebilir, kendisinin eski takımında burada oynamışlığı varmış...

Ama ben Veli-Volkan ikilisinin kanatlarda yine değişerek oynayacakları kannatindeyim, takımın geri kalanının da son maçtaki gibi aynen devam edeceğini düşünüyorum...
Dün sabah saatlerinde Volkan'ın da kadrodan çıkarıldığı söylendi fakat, Kayseri'ye götürülmüş bu oyuncu da, dünkü çift kalede de yer almış kendisi...

Tabi bir de Ali Tandoğan Tuna'dan formayı geri alacaktır...


Football Fans Know Better


Oyunun kaderini hocaların maç içindeki taktik değişiklikleri belirleyecektir bana göre..
Maçın özellikle ilk yarısında iki takım da kontrollü oyunu tercih edip, rakibinin hata yapmasını bekleyecektir...
Kalecilere de büyük iş düşüyor burda, hem İvankov hem de Souleymanou yan top zaafı olan isimler, o yüzden Ali Tandoğan klasik bir asist bekliyorum...
Batalla da oyuna sonradan dahil olup skora katkı koyabilir, Manisa'ya attığı golün bir benzerini izleyebiliriz yine...

***Her iki hocaya da alın size 1'er puan oynamayın bu maçı deseler ikisi de kabul edecektirler zaten...Galibiyet çok şey kazandırır mı bilemem ama olası bir mağlubiyet her iki takım için de yakaladıkları havanın kaybolmasına sebep olabilir...
Bu yüzden skor tahminim 0-0 ya da 1-1...

04 Aralık, 2009

15 Hafta Rakibimiz: Kayserispor


Kayserispor'dan bu yıl bir patlama bekliyordum ama bu kadarı beni de şaşırtmadı desem yalan olur..Zaten gurbetçi oyuncu transferinde ligimizin 1 numarası diyebiliriz onlar için...
Son yıllarda yabancı tercihlerini 2 şekilde yapıyor Kayseri..
Birincisi üst düzey liglerden ve belirli kariyerli oyuncular, mesela Toledo (İspanya) , Olembe-Aghahowa (İngiltere), Puroviç (Portekiz) ,son olarak Makukula (İngiltere-Portekiz-İspanya)..

İkinci tür yabancı haklarını da daha çok ligimizi tanıyan, kendilerini ispat etmiş oyunculardan kullanıyorlar..Souleymanou (Denizli-Rize), Cangele(Sakaryaspor), Troisi (Gençlerbirliği).

Bu yıl Tolunay Kafkas genel olarak 4-4-2 sistemini benimsemiş gözüküyor...
Sadece Cangele'nin cezalı olduğu Trabzon maçında 4-5-1 gibi oynatmış takımı o kadar...
Bizim maçta da Cangele'nin cezalı olduğu düşünülürse yine böyle bir düzenle karşımıza çıkabilirler...

Kayseri kalesinde 36 yaşındaki Souleymanou görev yapıyor geçen sezon olduğu gibi...
Ben bu adamı nedense hep Fenerbahçe maçlarında yediği saçma gollerle hatırlıyorum..
Şansı takım savunmasını iyi yapan bir takımda oynaması bu adamın, yoksa küme düşmemeye oynayan ve de takım savunmasında sorunlar yaşayan bir takımda oynasa çoktan pılını pırtını toplayıp tutmuştu ülkesinin yolunu...
Ama Souleymanou'nun en büyük avantajı topu oyuna çok iyi sokması, adam çok rahat ortasaha çizgisi civarlarına gönderebiliyor eliyle topları.

Kayseri savunmasının sağında, stoperden bozma Ali Turan tercih ediliyor son haftalarda, oyunun savunma yönünde çok iyi fakat hücuma fazla katkı sağlayamayan bir oyuncu...
Ayrıca kendisi takımın da kaptanı ve mücadelesiyle takımı ateşleyen isim olarak göze çarpıyor..

Savunmanın solunda ise Toledo'nun sakatlığından sonra sürpriz bir şekilde Hakan Aslantaş kaptı formayı.Sürpriz olan Hakan'ın 11'de yer alması değil solda oynaması yanlış anlaşılamsın...
Gerçi akıllı adam bu Hakan savunmanın her yerinde sırıtmadan oynayabilir kendisi..

Ortada ise libero özelliklileri, ayaklarına hakim, geride oyun kurma görevini üstlenen gurbetçi furbolcu 89'lu Serdar Kesimal ile Aydın Toscalı kullanılıyor bu sezon.
Aydın milli takıma kadar yükselmiş bir oyuncu olmasına karşın yaşadığı büyük sakatlık sonrasında uzak kaldı o kutsal formadan.
Geçen yıl da yine Kayseri tandeminde oynayan Eren Güngör tam milli takıma yükseldi derken büyük bir sakatlık geçirdi. Belki de şuan milli takım savunmasının göbeğinde Aydın-Eren ikilisi görev yapıyor olacaklardı ama şansızlıklar bırakmadı bir türlü bu oyunvuların peşini..

Orta sahaya gelince, göbekte bir tam anlamıyla önlibero kullanıyor Tolunay hoca.
Bu oyuncu da eğer sağlamsa Saidou, değilse de Merter oluyor genel olarak.
Bir de bu savunmacı ortasahanın yanında daha çok ofansif özellikli ama savunmayı da iyi beceren 90 doğumlu Furkan Özçal.
Furkan da sol ayaklı ve benim çok şey beklediğim bir oyuncu, ısrar edilirse çok büyük yıldız olabilir kendisi, zaten alt yapı eğitimini Avrupa'da almış bir isim.


Sağ kanatta ise son haftalarda Ankaragücü günlerine yavaş yavaş dönme sinyalleri veren Gökhan Emreciksin görev yapıyor.Kendisi süratli ve çabuk adam eksiltebilen bir isim..
Bu adamı ben ilk olarak Boluspor'da oynarken sezon başı hazırlık maçında Galatasaray'a karşı oynadığı mükemmel oyundan sonra farketmiştim..
Galatasaray bu adamı nasıl farketmedi şaşırmıştım doğrusu, yanılmıyorsam 1 gol 2 asistle oynamıştı.

Sol kanatta ise Tolunay hocanın jokeri Mehmet Eren Boyraz diye bir oyuncu var ki dikkat edilmesi gereken adamların başında geliyor.
Aslında kendisi golcü bir oyuncudur, hatta Galatasaray alt yapısından yetişip, Eskişehir'de kiralık oynarken 2.ligde gol kralı olduktan sonra yapmıştır süperlige transferini.
Aslında ortanı solu Kayseri'nin en alternatifli bölgesi bana göre, Umut Koçin-Bilal Aziz gibi teknik kapasiteleri çok yüksek oyuncular mevcut ama bu sezon yakaladıları şansları pek kullanamadı bu isimler..Ayrıca genç Furkan da zaman zaman burada değerlendirilebiliyor.

İleride de bu yıla damgası vuran ve gol krallığında da ilk sırada bulunan Makukula oynayacaktır.
Kendisi pivot özellikli bir adamdır, iyi yer tutar, iyi zıplar, yanında oynayan adama boş alanlar yaratır, son vuruşları da fena değildir, ceza sahası içinden topu kontrol etmeksizin etkili şutlar atabilir.

Yani iyi kullanıldığında çok etkili bir silah olabilir bu Makukula..
Ömer kaptanın bu oyuncuya çok fazla dikkat etmesi gerekiyor, kafayla kaleye etkili toplar pek gönderemez ama indirdiği toplarla başımıza bela olabilir bu adam.
Bu sezon attığı 11 golün 10'unu ayakla atmış bu oyuncu, gollerini de genelde rakip savunmaya kendini unutturarak arka direklerden atıyor...
Ters kademeye de mutlaka dikkat etmeliyiz, son haftalarda Keçeli bu konuda çok iyi ama Ali Tandoğan için aynı şeyleri söylemek mümkün değil..

Şuana Kayserispor değerlendirmemi 10 kişiye göre yaptım, 11. adam kim olacak ben de merakla bekliyorum..Tolunay Kafkas'la yıldızı pek barışmayan Troisi mi tercih edilecek yoksa geçen hafta 3 puanı kazandıran genç gurbetçi Ömer Hasan Şişmanoğlu mu?..
Ya da ortasahayı güçlü tutmak istenip Merter-Saidou ikilisini aynı anda mı sahaya sürülecek bunu maç saatinde önce kestirmek biraz zor..
Eğer Troisi oynarsa Cangele'yi aratmayacak bir performans gösterip formayı bir daha bırakmamak üzere kapabilir. Ya da ortasaha göbeğini güçlü tutarak Mehmet Eren-Gökhan Emreciksin Makukula'ya yardımcı olabilmeleri amaçlanarak daha önde kullanılabilir.

Ama yine de bizim bu hafta en büyük şansımız Cangele'nin oynamayacak olması, 9 asist 4 golle oynayan bir adam, bizim de başımıza büyük belalar açabilirdi..
Ki kendisinin Bursa'ya imzaya gelip, Samet Aybaba'nın nazı sonucu apar topar gönderilmişliği bile var.Adam ekstra bir hırs yapabilirdi de bize...

Football Fans Know Better

Bursaspor Yeni Kulüp Modeli




Bursaspor yeni kulüp modeli hakkında bir derleme:

Bursaspor'un tüm projelerini kapsayan Futbol Yaşam Döngüsü , Avrupa'nın
bir çok kulübü üzerinde araştırmalar yapılarak 6 ay gibi bir süre zarfında ortaya çıkmış
bir sistem..

Peki Futbol Yaşam Döngüsü nedir?

3 ana ve 9 alt başlıktan oluşur.

1.Ana başlık: SPORTİF ALAN

*İyi oyuncular ile anlaşmak:

İyi oyuncular bulmak önemli bir hedef, bunun içinde bir araştırma ekibi kurulacak.
Her yıl 1 tane marka oyuncu transfer edilecek ya da bu oyuncu alt yapıdan takıma kazandırılacak.
Her yıl en az 2 tane alt yapıdan oyuncu çıkarılacak.

*Başarılı sonuçlar elde etmek:

Şimdilik bu gerçekleştirilmiş görülüyor, aslında döngü burdan başlıyor da denebilir.
Bugünün şartlarında tabi, başarının asla bir sınırı yoktur bakış açısı benimsenecek.

Başarının arkasından gelen döngülerden birincisi ise Ekonomik Alan,
Çünkü başarının devamı için ekonominin güçlü olması gerekir. 2.Ana Başlık: EKONOMİK ALAN

*Spor ve medya dünyasında önde yer almak:Kalın


Doğru bir iletişim stratejisi oluşturulup,
kulübün iletişim yollarını arttılması hedefleniyor.

Yerel ve ulusal basınla olan ilişkileri güçlendirilecek, ulusal mecralarda daha fazla yer alabilmek için İstanbul'da Bursaspor ofisi açılacak.
Ardından yine İstanbul'da İstiklal Caddesinde Bursastore mağazası açılacak, çalışmalarına başlandı bile...

Bu madde tanımak, tanıtmak ve ilgiyi arttırmak şeklinde özetlenebilir.
*Yeni sabit ve düzenli gelir kaynakları yaratmak:

Bursaspor Spor Ürünleri A.Ş kurulacak ve böylece kulübün gelirlerinin arttırılması hedefleniyor.
BursaCell konusunda da anlaşması yapılıp, en yakın zamanda faaliyete geçirilecek o da...
*Harcamaları mantıklı ve kabul edilir şekilde yapmak:

Bütçeler düzenli oluşturulacak, ve bütçelere göre hareket edilecek..
Gözü kapalı yapılan harcamalardan kaçınılacak.
Şeffah bir denetim oluşturulacak, gelir gider denetimlerine açık bir kulüp olunacak.

*Marka değeri arttırılacak:

İsim hakkını kullanma bedelleri belirlenecek.
Bu isim hakkını iyi pazarlama adına çalışmalar yapılacak.
Sadakat merdiveni oluşturulup, Bursaspor için katkı koyabilecek bir taraftar gurubuna sahip olunacak.

Taraftar kulübüne sahip çıktıkça da Marka değeri kendiliğinden artacaktır.
Bursaspor'un sportif alandaki başarıların artmasıyla beraber sponsorlukların da artması sağlanacak.
Projelendirilmesi yapılan yeni stadyumun işlevi arrtırılacak.

*Kulübün gücünü ve devamlılığı sağlamak:

Bu madde de kurumsallaşma ile başlayacak.
Öncelikle kulübün bir organizasyon şeması oluşturulacak.
Her alanda Ar-Ge çalışmaları yapılıp, profesyonel yöneticiler ile çalışılacak.


3.Ana Başlık: SOSYAL ALAN

*Üyelerin desteklenmesi (üyelerin çoğaltılması)
Yeni üyelik sistemi oluşturulacak.

*Taraftar derneklerinin desteklenmesi
Bu derneklerin kulüple uyumu sağlanıp, marka değerini arttırıcı çalışmalarda çeşitli roller verilecek.

*Sponsorlarla iş ortaklığı ilişkisi kurmak ve genişletmek

*Ulusal ve uluslararası projeksiyonu gerçekleştirmek

Bursa ve Bursaspor isimlerinin daha da iç içe geçmesi sağlanacak. Bursaspor şehrin tanıtımında aktif rol oynayacak.


Ve tüm bu döngünün gerçekleştirimesi ve sistemin tam anlamıyla oturtulması için hedef klübümüzün 50. kuruluş yılı olan 2013 yılı seçilmiş...

İlk defa bir yönetim böyle bir projeyle geliyor karşımıza, iyi ya da kötü denemekte yarar var bana göre...
Dün bu açıklamaları ilk dinlediğimde beni fazla tatmin etmemişti ama bugün tekrarını izledim BursasporTV' de programın, gerçekten söylenen her sözün altını doldurmuş sayın 2.Başkanımız...Umarım herşey gönlümüze göre olur..

03 Aralık, 2009

Kaptan Dediğin Böyle Olur...

İnsanın Kendini Bilmesi Güzeldir



İvankov ve Turgay iki eski Kayserispor'lu, bu hafta eski takımlarına karşı mücadele edecekler...
Turgay'ın Kayseri'den ayrılışı pek de normal olmadı, o yüzden ben bu oyuncunun eski takımına karşı aşırı bir motivasyonla oynayacağını tahmin ediyorum...
Kimbilir belki bize 3 puanı tek başına getirir...

Dün düzenlenen basın toplantısında dikkat edilmesi gereken bir dialog şu şekilde gelişti.

Basın mensubunun sorusu:

Turgay eski takımına karşı mücadele edeceksin, sence Kayserispor'da seni en çok hangi savunma oyuncusu zorlayacak?

Turgay'ın cevabı:

Ben her takıma karşı zorlanıyorum. Öyle özel bir savunma oyuncusu ya da takım yok yani..

02 Aralık, 2009

Melih Şendil'in Duası...


Ligtv' nin başarılı spikerlerinden Melih Şendil Bursasportv' deki Kontra programına katılarak bir söz söyledi ki, ben bunun tüm Bursalıların ortak fikri olmasınını temenni ediyorum...

Melih Şendil'in aynen şöyle dedi:
"İnşallah Bursaspor'un önümüzdeki beş yıl içinde şampiyon olur"

Stüdyodaki büyüklerimizden hemen itiraz geldi ve beş yıl beklemeden, hemen bu yıl Bursaspor'un şampiyon olmasını istediklerini belirttiler...

İstemek ayrı bir olay, onun için hazırlık yapmak apayrı bir olay...
Ben bu hazırlık aşamasını bu kadar kolay geçmenin çok sağlıklı bir olay olmayacağı kanaatindeyim...

Düşünün 10 katlı 20 katlı bir apartman yapacaksınız...
Temeli atmadan hemen başlıyorsunuz binayı yükseltmeye...
O bina ne kadar sağlam olabilir ki...
En ufak bir depremde yıkılmaz mı...Bence yıkılır...
O yüzden önce temel SAĞLAM olmalı ki bina da uzun yıllar ayakta kalsın...

01 Aralık, 2009

Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin (!)


Volkan' ın sporx'e verdiği röportajı okuyunca atamızın söylediği bir söz geldi aklıma...
Bizim durumumuzu tam olarak anlatıyor şu kelimeler...



Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin,
Hiç kimseyi aldatmayacaksın,
Ülke için gerçek amaç ne ise onu görecek,
O hedefe yürüyeceksin.
Herkes senin aleyhinde bulunacaktır;
Herkes seni yolundan çevirmeye çalısacaktır,
Fakat sen buna karşı direneceksin.
Önüne sonsuz engeller yığacaklardır.
Kendini büyük değil; küçük, zayıf, araçsız,hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyecegine
İnanarak bu engelleri aşacaksın.
Bundan sonra da sana "BÜYÜKSÜN" derlerse... bunu söyleyenlere güleceksin!...

Mustafa Kemal ATATÜRK

Bursasporumuz:4 Kocaelispor:2 (A2 ligi)


Birileri duymuş sesimizi ki bugün oynanan karşılaşmaya bambaşka bir 11' le çıkmış A2 takımımız...

Kalede Ceyhun, savunmada Serdar Aziz (kendisi 82.dakikada kırmızı kart görmüş ama sağlık olsun, bu adamın maç kondüsyonuna ve tecrübesine ihtiyacı var), orta sahanın sağında İsmail Haktan, solunda Emre Pehlivan, ileri ikilide Muhammet Demir ve İsa Bağcı görev almışlar sonunda...

Gollerimizin 3' ü Muhammet' ten 1'i de İsa' dan gelmiş...