Bir türlü havaya giremedik, üçüncü haftadaki Beşiktaş maçı dönmese her şey çok farklı olabilirdi.
Futbolda psikolojik güç çok önemlidir.
Beşiktaş maçı dönmese 85'ten sonra kaybettiğimiz puanların hiç birini kaybetmezdik. Ama olmayınca olmuyor işte. Sihir bir kere kayboldum mu bir daha onu kazanmak biraz zor oluyor.
Takımın kapasitesi belli. Bundan daha iyi bir oyun beklemek haksızlık olur. Zaten Bursaspor bu yıl en az 20 maçta bu kadar oynadı.
Fatih Terim bile o kadar para harcadıktan sonra hala transfer istiyorum diyor, başkanını taraftarın önüne atıyor. Ama Ertuğrul Sağlam eldekiyle yetinmeye, sessiz sakin işini yapmaya devam ediyor.
Peki hangisi doğru? Bunu kestirmek çok güç.
Daha doğrusu ikisi de.
İnsanların hayata bakış açılarıyla alakalı bir durum.
Zaten Ertuğrul Sağlam farklı karakterde biri olsa 17 Aralık 2009'da bu takımı şampiyonluğa oynatmak istiyorsak 3 kaliteli transfer yapmalıyız dediği günün ertesinde çekip giderdi. Ama yapacak bir şey yok. İnsanları değiştiremeyeceğimize göre, iyi günde olduğu gibi kötü günde de onların arkasında olup kararlarına saygı göstermek zorundayız
Ama gecenin yıldızı hiç şüphe yok ki yeşil incilerdi.
Hepsine teker teker teşekkür etmek gerekiyor.
Şehrinin takımına sahip çıkmanın ne demek olduğunu dosta düşmana gösterdiler.
Helal olsun.
Ayağınıza sağlık.
Yine bekleriz :)
